Examples of using "Kleintjes" in a sentence and their turkish translations:
Büyük balık küçüğü yer.
Altı yeni doğmuş yavru. Birkaç saatlikler.
Büyük balık, küçük olanı yer.
Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.
En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.