Examples of using "Maken" in a sentence and their turkish translations:
.
Elbiseler insan yapar, eski püskü elbiseler bit yapar.
Onlar dalga geçiyor.
Hepimiz hatalar yaparız.
Kelimeler önemlidir.
Arılar bal yapar.
Biz ilerleme gösteriyoruz.
Tartışma.
- Seni mutlu edeceğim.
- Sizi mutlu edeceğim.
hepimiz kolektif geleceğimizi şekillendirdiğimiz
Ama onları korkutmak?
Giysi insan yapar.
- Herkes yanlış yapabilir.
- Herkes hata yapabilir.
Biz bazen hatalar yaparız.
Onlar her zaman tartışıyorlar.
Biz şaka yapıyoruz.
Korku filmleri beni korkutur.
Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Çiçekler onu mutlu eder.
Mary'yi uyandır.
Onlar bir salata yapıyorlar.
Hepimiz hatalar yaparız.
Çocuklar gürültülü.
Kendiniz yapabilirsiniz.
Senin hakkında endişeliyiz.
Bozuk radyoyu tamir edebilir misin?
Onunla ne yapmak zorunda kaldın?
Bu onu mutlu etmeyecek.
Burada bir resim çekelim.
Ne tür şeyler sizi üzüyor?
Bir sürü el hareketi yapacağım.
Konuyu entellektüel yapacağım.
besin yapmak için --"trof."
Fakat bu filtreler de hata yapabiliyor.
hastaneler genelde bizi daha hasta yapıyor.
Bu tek yönlü yolculuğa sadece dişiler çıkar.
Işıklardan faydalanıyorlar.
ulaşımı herkes için kolaylaştırıyor.
- Birlikten kuvvet doğar.
- Bir elin nesi var iki elin sesi var.
Üzümleri şarap yapıyoruz.
Bir gezi yapalım.
Bunu yapamazsın.
Neden onlar hep kavga ediyor?
Ben bir istisna yapamam.
- Bir şey açıklamama izin ver.
- Bir şey açıklayayım.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Çok memnun oldum.
Ben seni mutlu edeceğim.
- Bir seçim yapmak zorunda kaldım.
- Bir seçim yapmak zorundaydım.
Çoğu insan aynı hataları yapar.
Tom kar adam yapmak istedi.
Çok fazla tatlı sizi şişmanlatır.
Kahve yapacağım.
Yürüyüşe çıkmak istiyorum.
Tom bahane üretmeye başladı.
Gezecek misin?
Rüyalar beni deli ediyor.
Beni mutlu etmek istiyor musun?
Çocuklar çok gürültü yapıyor.
Ev ödevimi yapmalıyım.
Kardan adam yapalım.
- Ben onu mutlu etmek istedim.
- Onu mutlu yapmak istiyordum.
Ödev yapmak oldukça sıkıcı.
Sami mükemmel resimler çekmek istedi.
Her zaman herkesi mutlu yapamazsın.
- Lazanya yapmayı biliyor musun?
- Lazanya yapmayı biliyor musunuz?
- Resmini çekebilir miyim?
- İzin ver senin fotoğrafını çekeyim.
Yabancı insanlar benim ilgimi çekiyor.
Neden arabayla gezintiye çıkmıyoruz?
Bir fotoğrafımı çekebilir misiniz?
Tamam, biraz temizlenelim.
Bakın, meşaleyi bundan yapabiliriz.
Düşünme hızımı çok yavaşlatıyorlar.
Yapmaya çalıştığım şey, bunu can yeleği gibi kullanmak.
olduğunda karar kıldılar
İnsülin üretmeyi öğrendik.
Kısa bir yürüyüş yapmak için dışarı çıkmaya ne dersin?
Onlar bu fabrikada oyuncak yaparlar.
O çay yapıyordu.
O yürüyüş yapmayı sever.
- Böyle bir şey yapmalıyız.
- Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
Herkes hata yapabilir.
Yürüyüşe çıkalım mı?
Tom bir salata bile yapamaz.
Tom'u mutlu yapamam.
Siz beni korkutamazsınız.
Bizim için ne önemi var?
Sizi nasıl daha mutlu yapabilirim?
- Burada bir fotoğraf çekelim mi?
- Burada bir resim çekelim mi?
Hata yapmaktan korkuyor.
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Endişelenmeye başlıyordum.