Examples of using "Slechts" in a sentence and their turkish translations:
- Sadece on beş dakika.
- Yalnızca on beş dakika.
Belki gibi, sadece belki,
Sadece üç ilaçla
yalnızca 146 milyon dolar.
Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba
Ben sadece bir elçiyim.
Güzellik sadece yüzeyseldir.
Harvard sadece dört kez kazandı.
Sadece beş bin yenim var.
Bu sadece başlangıç.
Tom sadece bir başlangıç düzeyinde.
O sadece yalnız kalmak istiyor.
Bu sadece başlangıç.
nasıl başarılı olabilirdi?
Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.
Oğlan ancak üç yaşındaydı.
''Ben'' dediğiniz şey bu görünüşe gelmek için
O sadece bir yıl önceydi.
Bu sadece gayri resmî bir parti idi.
- Sadece iki kişi depremi atlattı.
- Depremden yalnızca iki kişi sağ kurtuldu.
Sadece elli metre ipim var.
Noel'e kadar sadece üç gün var.
Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı.
Tom sadece biraz Fransızca konuşabilir.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
Çünkü dil sadece bir araçsa
Sadece tek bir düğmeye basılarak.
29 kalifiye kişiden sadece 15'i mesajıma yanıt verdi,
Ama bu daha birinci turdu.
Altı yeni doğmuş yavru. Birkaç saatlikler.
Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızın aksine
Bu birçok örnekten sadece biri.
Norveç'te sadece 5 milyon insan yaşıyor.
Onun mutluluğu sadece kısa bir zaman sürdü.
Sadece birkaç kurşunum kaldı.
Sadece üç gündür Boston'taydım.
Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
fakat geçici olarak kısa süreliğine mega şehir olan bir şehir.
Bu sadece bilim insanlarına özgü bir yolculuk değil,
Bunun yalnızca %0,05'i sanat için ayrılsa
ve okyanustan birkaç mil uzaktaydım.
Sadece üç santimseniz epey uzun bir mesafe.
Sadece binde biri yetişkinliğe erişecek.
Hepsi birlikte beş kişi mevcut vardı.
insanlarla sınırlı temasa dikkar ederek?
Özgünlük sadece klişelerin yeni bir kombinasyonudur.
Şu an tüm dünyada sadece yaklaşık 350 çocukta var.
Sami Kuran'ı bir haftada okudu.
Vahşi doğada sadece 14.000 pars kaldı.
Ve o bazıları 6 yaşında olan çocuklara,
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Sadece birkaç özel yerde bulunur.
Ve Amerikalı çalışanların sadece yaklaşık %20'sinin çalıştırıldığı şirketler.
Anlaşılan yaranın kendisi sadece birkaç dikişe ihtiyaç duyuyor.
Okul sadece beş dakika yürüme uzaklığında.
tıpkı saniyenin trilyonda biri kadar süren bir havai fişek gibi.
Bugün çok az bir bölümü hâlâ yetişiyor,
bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile
Maliyeti sadece 10,00 dolar!
Sadece tek bir dileğim var.
Bu sadece geçici bir heves.
Sadece bir banyo havlusu var.
Şimdi yapabileceğimiz tek bir şey var!
Sihirbazlık numaraları sadece yanılsamadır.
Sami Kuran'ı sadece birkaç günde okumayı başarmıştı.
diğerleri gibi bir hayvan türü olan insanoğlunun
Bu tacize son vermek de bu epik savaşın bir parçası.
Onun için bu, silah ticaretindeki bir sonraki adımdı.
İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.
İkisinin de tadı oldukça iğrenç, ama ancak biri beni hasta edebilir.
Bu okulun öğretmenlerinden sadece yüzde 16'sı kadındır.
eğer sadece veri göstergesiyse bütünü temsil etmiyor olabilir.
Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.
Bu avı ancak baharda birkaç gece yakalamaya çalışabilirler.
Her biri birkaç saat içerisinde 20 kilo bal kabağı yiyebilir.
Sadece üç ay içerisinde... ...kendileri de çocuk yapacak hâle gelecek.
fakat güzel, solunabilir hava sadece 8-11 kilometre kalınlığında,
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.
Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.
Fakat tungaralar sadece bir yıl yaşar. Bu, üremek için son şansı olabilir.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli,
uygulamasının sağladığı avantajlardan sadece birkaçı
İnanılmaz bir dizi belgesel için bir yıllık erişim için sadece 12 dolar.
Sadece bir kişi hayatta kaldı - Vöggr, Hrolf'un sarayındaki en zayıf adam.
Eski kulübenin sadece bir yatağı vardı, bu yüzden biz hepimiz onun içinde sırayla uyuduk.
Ve sadece bahar tatili için seyahat ediyorsanız bunun farklı olduğunu düşünebilirsiniz,
Sadece 5 saniye ya da 10 saniye sabunla yıkasanız bile, elleriniz hala kirli kalır.
1.Dünya Savaşı başlayalı 5 ay olmasına rağmen tüm ordulardan 1 milyon asker kayıp verildi.
Ben sadece yeni başlayan biriyim.
Isırdıktan birkaç dakika sonra denizkestanesinin zehri devreye giriyor.