Examples of using "Zelfs" in a sentence and their turkish translations:
orada bile
hatta finansal işlemler.
Tom bile gülümsedi.
bakmamız yeterli olur.
ve hatta hayat kurtarabilir.
Faşistler bile topluluk arayışında,
Ebeveynleri bile.
şimdi bile şiir besteledi .
En küçük hayvanları bile.
- Çikolata bile vitaminler içerir.
- Çikolata bile vitamin içerir.
Erkekler bile bazen ağlar.
hatta bazen şiddete sebep oluyor.
Ben bile ona inanamıyorum.
hatta yapay ışık kullanımını azaltmak amacıyla
hatta bir adım daha ileri gitmeliyiz.
cep telefonuyla bile satın alıyor.
gezegenimiz olan Uzay Gemisi-Dünya dahil.
Biz uçakları bile duyduk.
Annem bile bilir.
Bugün Tom bile eğleniyordu.
- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazartesi günleri dahil çalışıyorum.
- Hatta onu düşünme.
- Onu düşünme bile!
- Aklına bile getirme!
Hatta biraz meraklı değil misin?
Tom bile Fransızca konuşabiliyor.
Büyükannem bile SMS gönderebilir.
dışarıdaki profesyonel el yazısı uzmanlarının
uluslararası sınırları aşmadıklarında bile.
ve hatta devin kendisi hakkında bile.
Hatta belki sağlık lensiyle bakmalıyız.
ve hatta Alzheimer riskinizin artması
Çalışma daha çıkmamıştı bile.
Hatta şunu da söyleyebiliriz,
Tedavi alsan bile,
Bunlar iyi insanlardı, belki de çok iyi çalışanlardı
Ocean Cleanup projesi,
Bazen oldukça yanlış gidiyor.
Hatta bazen silahlanıyorlar bile.
Çocuk nasıl toplama yapılacağını bile bilmiyor.
Pazar bile çalışmak zorundaydı.
Yağmur yağsa bile gideceğim.
Tom bir salata bile yapamaz.
Çocuklar bile bu kitabı okuyabilir.
Çocuklar bile onu anlayabilir.
Bir çocuk bile böyle bir şeyi yapabilir.
Bir çocuk bile onu anlayabilir.
Bunu bir bebek bile anlardı.
Zeki insanlar bile bazen dalgındırlar.
Tom soğuk pizza bile seviyor.
Ben kimseye güvenmiyorum, Tom'a bile değil.
Tom oldukça faydalı, üstelik hoşgörülü.
Tom bile gerçeği bilmiyor.
Sen bile cevaplayamazdın!
Saldırganların dahi duyguları karışık.
Hatta gerçek insanlara konser verdik.
İnsanlarsa ilaçları karşılayamadıklarından
Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine
belki de işimizi kaybetmemek için.
Belle'in hikâyesi doğru bile olsa
Ama diyet kanseri iyileştirmeseydi bile
Ancak bulgu bile kanıt olmayabilir.
bir başarı vardır.
380.000 kilometre ötede dahi olsa...
Birçok insan artık kimseye inanmıyor.
Balıklar bile şaşkın gibiydi.
Yağmur yağsa bile gitmek zorundayım.
Şiddetli yağmur yağsa bile gideceğim.
Yarın yağmur yağsa da gideceğim.
Fransızca konuşabilir, üstelik akıcı biçimde.
Küçük bir çocuk bile kendi adını bilir.
Bunu düşünmemiştim bile.
Kediler, karanlık yerlerde bile görebilirler.
O daha önce olduğundan daha da kötü.
Onu rüyalarımda bile görüyorum.
Büyükannem bile bir mesaj gönderebilir.
Masada bir portakal bile yok.
Tom yukarı bile çıkmadı.
Ben iyiyim ama biraz daha ileri gidip şunu söyleyeyim,
Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile
Dahası, nasıl karşılık vereceğimi de biliyordum.
fosil yakıtları kullanmayı kestiğimizde
hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.
Ama bakın, şuradaki ağaca bile bakmamız yeterli olur.
Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.
Bir savaş muhabiri olma hayalimi bile gerçekleştirdim,
Hatta, bu hisse o kadar çok alışmıştım ki,
ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...
Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.
Yılın bu döneminde bile burada şartlar çok çetindir.
Ahenksiz şarkı söylesen bile, bize katıl.
O, yorgun olsa bile gelecektir.
Gözlükle bile iyi göremiyor Tom.