Examples of using "Onder" in a sentence and their turkish translations:
Ne ad altında?
Güneş batmak üzeredir.
Onlar etkilenmiş.
Her zaman stres altındayım.
Ama gözyaşlarımın ötesinde
Güneş batıyor.
O narkoz altında.
Siz beyler dostlar arasındasınız.
Her şey kontrol altında.
Tom ev hapsinde.
İçkinin etkisi altında araba sürme.
Masanın altına saklandı.
Yatağının altındaki ne?
Bluzunun altında neyin var?
dizlerimden aşağı her iki bacağımı aldı.
Gecenin karanlığında...
Bakın, bunun altında bir şey var.
Bakın, ciddi şekilde su toplamaya başladı.
Biz onun emrindeyiz.
O, sandalyenin altında.
O, masanın altındadır.
O bana dil döktü.
O anestezi altına girmiştir.
O, bir ağacın altında oturuyordu.
Bir takma isimle seyahat etti.
Duş almam gerekiyor.
O etkilendi.
Etkilendim.
Tom duşta.
Güneş yakında batacak.
Tom etkilenmiş.
Güneş birazdan batar.
İsrail-Filistin Osmanlı yönetimi altındaydı. asırlardır.
Tom ağacın altında oturuyor.
Her şey kontrol altında mı?
Benim koltuk altım terledi.
Tom yatağın altında.
Ağacın altındayım.
Ben hep baskı altındayım.
Gözaltında değilsin.
O bir ağacın altında uyudu.
Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.
Güneş iki saat içinde batacak.
Buzun altında ana kayalar olur.
siyasi af kapsamında Fransa'ya döndü
Köprünün altı karanlıktı.
Aramızda bir hain var.
Tom masanın altına saklandı.
Neden sıranın altındasın?
Parayı kendi aralarında bölüştürdüler.
O tamamen boyayla kaplanmıştı.
Buz onun ağırlığı altında çöktü.
- Kedi masanın altındadır.
- Kedi masanın altında.
Bir kurabiye masanın altındadır.
Mary çok etkilenmiş.
O başka bir isim altında seyahat etti.
O gerçekten etkilenmişti.
O, yatağın altında gizli.
Onlar etkilenmemişti.
Tom yatak altına saklıyor.
Yangın, çabucak kontrol altına alınmıştı.
Keki, üçünüz aranızda bölüşün.
Onlar kart oynarken ayçiçeği çekirdeği yiyorlar.
O baştan aşağı çamurla kaplıydı.
Gözlerinin altında torbalar var.
Bizim özel olarak konuşmamız gerekiyor.
- Sıra tozla kaplı.
- Masa tozla kaplı.
Onu ökse otunun altında öptüm.
Gerçekten etkilendim.
Sıfırın altında altı derece.
Çaydanlık masanın altındadır.
Şehrin tümü su altındaydı.
Keki ikiniz arasında paylaştır.
Gürültü, çabucak kontrol altına alınmıştı.
Masanın altındaki bir kedidir.
Kolumun biraz altında kanama var mı?
Kedi masanın altında yatıyor.
Lambanın altında ne vardı?
Onun sünnet derisinin altında beyaz salgı vardı.
Etkilenmiş görünmüyorsun.
Tom etkilenecek.
Canlı balık suyun altında yüzer.
Noel hediyelerini ağacın altına koyduk.
sanat dalının çatısı altında.