Translation of "Düşünerek" in German

0.004 sec.

Examples of using "Düşünerek" in a sentence and their german translations:

Onu düşünerek saatlerce uyanık yattı.

Er lag stundenlang wach, weil er an sie denken musste.

Bütün günü Tom'u düşünerek geçirdim.

Ich dachte den ganzen Tag an Tom.

Bunun hakkında düşünerek çok zaman harcadım.

Ich habe lange Zeit darüber nachgedacht.

Tom bütün vaktini Mary'yi düşünerek geçiriyor.

- Tom tut nichts anderes, als an Maria zu denken.
- Tom tut die ganze Zeit nichts anderes, als an Maria zu denken.
- Tom denkt die ganze Zeit nur an Maria.

Ama başka birini düşünerek bir şey yapmazsak

aber wenn wir etwas machen, ohne dabei an andere zu denken,

Elimi bırakacağını düşünerek yavaşça yüzeye hareket ettim.

also stieß ich sanft an die Oberfläche und dachte, er würde sich lösen.

Sonra yengeç "Her şey yolunda." diye düşünerek

Und die Krabbe denkt: "Ok, alles in Ordnung"

Tom para hakkında düşünerek çok zaman harcamaz.

Tom verbringt nicht viel Zeit damit, an Geld zu denken.

Tom her gün et yemesi gerektiğini düşünerek büyüdü.

Tom wuchs in der Meinung auf, dass er es nötig habe, jeden Tag Fleisch zu essen.

Ben onun güvenilir bir adam olduğunu düşünerek yanıldım.

Ich lag falsch in der Annahme, er wäre ein vertrauenswürdiger Mann.

Ne yapmam gerektiğini düşünerek tüm öğleden sonrayı geçirdim.

Ich habe den ganzen Nachmittag darüber nachgedacht, was ich tun sollte.

Garson kız onun ona daha fazla bahşiş bırakacağını düşünerek Tom'la kırıştırıyordu.

Die Kellnerin schäkerte mit Tom, weil sie glaubte, so ein höheres Trinkgeld zu bekommen.

Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.

Nach insgesamt zehn Jahren des Suchens heiratete mein Freund ein Mädchen aus Slantsy.

Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.

Vor dem Aufstehen denke ich eine Zeitlang darüber nach, was ich den Rest des Tages tun werde.

Düşünerek, artık kendini kanıtlamış bir tugay komutanıydı . 1799'da, General Bernadotte'nin parlak raporlarını takiben, sonunda

Nach leuchtenden Berichten von General Bernadotte nahm er 1799 schließlich den Rang eines

- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.

Primzahlen sind wie das Leben, sie sind völlig logisch, aber es ist unmöglich, Regeln für sie zu finden, selbst wenn man seine ganze Zeit dem Nachdenken darüber widmet.