Translation of "Ettim" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Ettim" in a sentence and their japanese translations:

Berbat ettim.

失敗した。

Fark ettim.

私は気づいた。

- Ben okumaya devam ettim.
- Okumaya devam ettim.

読書を続けた。

öyküsüne tanıklık ettim.

苦しみを抱えているのです それもたった1人で

Ona işkence ettim...

私は彼女をいじめました

Habersiz ziyaret ettim.

ちょっと立ち寄ってみたんだ。

Okumaya devam ettim.

本を再び読み続けた。

İşleri berbat ettim.

失敗した。

Onunla alay ettim.

私は彼を馬鹿にした。

Judy'yi ziyaret ettim.

私はジュディさんを訪れた。

Onu takip ettim.

私は彼の後ろに付いて行った。

Davetini kabul ettim.

私は彼の招待に応じた。

Tom'a telefon ettim.

私はトムに電話した。

Nara'yı ziyaret ettim.

私は奈良を訪れたことがあります。

Bagajımı talep ettim.

私は私の荷物を請求した。

Öneriyi kabul ettim.

- 僕はその提案に同意した。
- その提案に同意した。

John'ı mutlu ettim.

私はジョンを幸福にした。

Ona telefon ettim.

彼に電話した。

Ben istifa ettim.

- 辞職します。
- 私、辞めます。
- やめた。

Amerika'yı ziyaret ettim.

私はアメリカを訪れた事があります。

Koşmaya devam ettim.

走り続けた。

- Ben kitabı okumaya devam ettim.
- Kitabı okumaya devam ettim.

私は続けてその本を読んだ。

- Ben okumaya devam ettim.
- Okumaya devam ettim.
- Okumayı sürdürdüm.

読書を続けた。

Kokuyu hemen fark ettim.

まず 臭いに気付きました

Ben Sloviansk'ı ziyaret ettim.

私はスラヴャンスクを訪ねましたが

Gerçek olmayabileceğini fark ettim.

現実というのは 現実でないのかも と

Köpek balığını... ...fark ettim.

‎近くには‎・・・ ‎サメが

Babama işinde yardım ettim.

私は父がその仕事をするのを手伝った。

Onları partiye davet ettim.

わたしはかれらをパーティーに招待しました。

Avrupa civarında seyahat ettim.

- ヨーロッパをあちらこちら旅行した。
- 欧州の辺り旅行した。

Avrupa'da Paris'i ziyaret ettim.

ヨーロッパにいる間に僕はパリをたずねた。

Onun teklifini kabul ettim.

彼の申し出に応じた。

Kuş olduğumu hayal ettim.

鳥になった夢を見た。

Mutfakta anneme yardım ettim.

台所でお母さんの手伝いをしていたの。

Dün onlara yardım ettim.

昨日彼らを手伝った。

Ben doğru tahmin ettim.

思った通りだ。

Tek başıma seyahat ettim.

私はひとりで旅行をした。

Pişirmede anneme yardım ettim.

- 私は母の料理を手伝った。
- 私の母の料理を手伝った。

Onunla gitmeye niyet ettim.

私は彼と行くつもりだった。

Derhal başlamaya niyet ettim.

すぐ出発するつもりだった。

Piyanoda ona eşlik ettim.

僕は彼女の歌のピアノ伴奏をした。

Kitabı kütüphaneye iade ettim.

- 図書館に本を返した。
- 私はその本を図書館に返却しました。

Bütün arkadaşlarımı davet ettim.

私は友人をみんな招いた。

Geçenlerde müzeyi ziyaret ettim.

先日、私は博物館を訪れました。

Komşularımı yemeğe davet ettim.

隣人を夕食に招待した。

Ona yürekten teşekkür ettim.

心の底から彼に感謝した。

Tom'u partiye davet ettim.

私はトムをパーティーに招待した。

Dün bisikleti tamir ettim.

私は昨日その自転車を修理した。

Ona işinde yardım ettim.

私は彼女の仕事を手伝った。

Yolculukta ona eşlik ettim.

私は彼といっしょに旅行に行った。

Dün arabayı tamir ettim.

昨日はその車を修理したんだ。

Şarkı söylemeye devam ettim.

僕は歌い続けた。

Onun planını kabul ettim.

私は彼の計画に同意した。

Ben çalışmaya devam ettim.

- 私は仕事を続けた。
- 私は仕事をし続けた。

Dün babama yardım ettim.

- 私は昨日父を手伝いました。
- 昨日、私は父を手伝った。

İki hamburger sipariş ettim.

- ハンバーグを2個注文した。
- ハンバーガーを二つ注文した。
- ハンバーガーを二個注文した。

Dün ona yardım ettim.

昨日彼を手伝いました。

Saatteki zamanı kontrol ettim.

私は時計で時刻を確かめた。

Onun davetini kabul ettim.

- 私は彼女の招待を受諾した。
- 私は彼女からの招待を受け入れた。

Uykuya karşı mücadele ettim.

私は眠気と戦った。

Onu gidişimden haberdar ettim.

私は彼女に私の出発のことを知らせた。

Onu evime davet ettim.

- 私は彼を自宅に招いた。
- 私は彼を家に招待した。

Ona parayı emanet ettim.

私は彼に金を預けた。

Zaten Amerika'yı ziyaret ettim.

私は前にアメリカへ行ったことがあります。

Kaybolan zamanı telafi ettim.

私は失った時間を埋め合わせた。

Eşyamı avukata teslim ettim.

私は自分の財産を弁護士に委ねた。

Dün onu ziyaret ettim.

私は昨日彼を訪問した。

Dün raporumu teslim ettim.

昨日レポートを提出したんだ。

Gerçeği sorgulamadan kabul ettim.

- 私はその事実を当然のことだと思っていた。
- 私はその事実は当然のことだと思っていた。

Parayı çaldığımı itiraf ettim.

私はそのお金を盗んだ事を白状した。

Anahtarlarımı unuttuğumu fark ettim.

私はかぎを忘れたことに気づいた。

Hesabı ödemeye itiraz ettim.

私は、その請求書を払う事に反対した。

Ben günahımı itiraf ettim.

私は罪を告白した。

İster istemez kabul ettim.

- 私は賛同しなければならなかった。
- 私は同意せざるを得なかった。

Arkadaşımı yemeğe davet ettim.

私の友達を晩ご飯に誘った。

Onu ben inşa ettim.

私が作ったんです。

Hastanede onu ziyaret ettim.

入院中の彼のお見舞いに行ってきたんだ。

Üzgünüm, çok şikayet ettim.

ごめん、いっぱい愚痴っちゃった。

Doğduğu köyü ziyaret ettim.

私は彼が生まれた村を訪れた。

Dün Tony'yi ziyaret ettim.

私は昨日トニー君を訪れた。

Yazımı dün teslim ettim.

私は昨日論文を提出した。

Tom'un gülümsediğini fark ettim.

トムが笑顔になっていたことに気がついた。

Ben okumaya devam ettim.

読書を続けた。

- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

私はイギリス各地を見物した。

- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- O çantaları taşımaya yardım ettim.

私はそれらの袋を運ぶのを手伝った。

- Onu partiye gitmeye ikna ettim.
- Partiye gitmesi için onu ikna ettim.

私は彼を説得してパーティーへ行かせた。

- Ebeveynlerinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.
- Ona ailesinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.

- 私は彼に、親に頼らないように忠告した。
- 私は彼に親離れするよう忠告した。

- Mary'ye yardımı için teşekkür ettim.
- Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.

私はメアリーの助けに感謝した。

- Soğuk algınlığımı bu ilaçla tedavi ettim.
- Nezlemi bu ilaçla tedavi ettim.

私はこの薬で風邪を治しました。

Optogenetik cihazların kullanımına öncülük ettim.

私は 光遺伝学ツールの 使用法を開拓し

İklim için okulu boykot ettim.

気候のために 学校ストをしたのです

Bu yüzden, eğitimime devam ettim,

そこで遅れていた勉強に励み

Yoksa ben mi hayal ettim?

俺の妄想?

Evindeki bir bölümü fark ettim,

彼女の家の ある一角に気づきました