Translation of "Muhabirler" in English

Muhabirler soru sormaya devam etti.

The reporters continued to ask questions.

Tom muhabirler tarafından çevrilmiş mahkeme salonundan çıktı.

Tom walked out of the courtroom, surrounded by reporters.

Genel olarak muhabirler birinin mahremiyetine izinsiz girmeye çekinmezler.

By and large, reporters don't hesitate to intrude on one's privacy.

Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler.

The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.

Muhabirler Tom mahkeme salonunu terk eder etmez sorular sormaya başladı.

The reporters started asking Tom questions as soon as he left the courtroom.