Translation of "Konuşmak" in English

Yavaş konuşmak.

talks slow.

Konuşmak istiyorum.

at a greater level.

Konuşmak istemiyorum.

I don't want to talk.

Konuşmak istiyorum.

I want to talk.

Konuşmak istiyoruz.

We like to talk.

Konuşmak istiyor.

She wants to speak.

Konuşmak acıtıyor.

It hurts to talk.

Konuşmak kolay.

Talk is cheap.

- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.

Speaking English is useful.

- Dayınla konuşmak istiyorum.
- Amcanla konuşmak istiyorum.

I want to talk with your uncle.

- Seninle konuşmak istedim.
- Sizinle konuşmak istedim.

I wanted to talk with you.

- Sizinle konuşmak güzeldi.
- Seninle konuşmak güzel.

It's good to talk to you.

- Konuşmak ister misin?
- Konuşmak istiyor musun?

Do you want to talk?

- Yöneticinle konuşmak istiyorum.
- Yöneticinizle konuşmak istiyorum.

- I want to speak to your manager.
- I want to talk to your manager.

- Konuşmak zorunda değilsin.
- Konuşmak zorunda değilsiniz.

- You don't have to speak.
- You don't have to talk.

Benimle konuşmak istemiyorsan, konuşmak zorunda değilsin.

If you don't want to talk to me, you don't have to.

- Müdürünüzle konuşmak istiyorum!
- Yöneticinle konuşmak istiyorum!

I demand to speak to your manager!

- Kimle konuşmak istiyorsun?
- Konuşmak istediğin kimdir?

- Who do you want to speak to?
- Who do you want to talk to?
- Who is it that you want to talk to?

- Eğer konuşmak istemiyorsan, zorla değil.
- Eğer konuşmak istemiyorsan, konuşmak zorunda değilsin.

If you don't want to talk, you don't have to.

- Ben seninle konuşmak istemiyorum.
- Seninle konuşmak istemiyorum.

- I don't want to talk to you.
- I don't want to speak with you.

- Sizinle konuşmak niyetindeydim.
- Aklımda sizinle konuşmak vardı.

I've been meaning to speak with you.

Tom'la konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.

Talking to Tom is like talking to a brick wall.

- Tom ile konuşmak istiyorum.
- Tom'la konuşmak istiyorum.

I want to talk with Tom.

- Tom'la konuşmak istedik.
- Tom ile konuşmak istedik.

We wanted to talk to Tom.

Eliana ile konuşmak bir duvarla konuşmak gibi.

Talking to Eliana is like talking to a wall.

Biriyle konuşmak istiyorsanız

if you wanted to talk to someone,

Konuşmak bir yana,

let alone about rape and sexual abuse,

Konuşmak istedikleri için

the

Seninle konuşmak kolay.

You're easy to talk to.

İngilizce konuşmak zordur.

Speaking English is difficult.

Fransızca konuşmak zordur.

To speak French is difficult.

Kimle konuşmak istiyorsun?

Who do you want to speak to?

Onunla konuşmak kolaydır.

He is easy to talk to.

Onunla konuşmak istiyorum.

I want to talk to him.

Jean'le konuşmak istiyorum.

I'd like to talk to Jean.

O konuşmak istiyor.

He wants to speak.

O konuşmak üzereydi.

He was about to speak.

Konuşmak için durdun.

You stopped to talk.

İngilizce konuşmak eğlencelidir.

Speaking in English is fun.

Onunla konuşmak zor.

- It is difficult to talk to him.
- It's difficult to speak with him.

Sizinle konuşmak istiyorum.

- I want to talk to you.
- I want to speak to you.

Kimle konuşmak istersiniz?

- Who would you like to speak with?
- Who would you like to speak to?

Seninle konuşmak istiyorum.

- I want to talk to you.
- I want to speak with you.

Konuşmak için durdum.

I stopped to talk.

Konuşmak için durduk.

We stopped to talk.

Sadece konuşmak istiyorum.

I just want to talk.

Tom'la konuşmak istiyoruz.

We want to talk to Tom.

Seninle konuşmak güzeldi.

It was nice talking to you.

Sizinle konuşmak istiyor.

He wants to talk to you.

Tom'la konuşmak istiyorum.

- I'd like to talk to Tom.
- I would like to talk to Tom.

Onunla konuşmak zorundayım.

- I've got to speak to him.
- I need to talk to him.
- I have to speak with him.

Tom'la konuşmak zorundayım.

I've got to speak to Tom.

Seninle konuşmak zorundayım.

I've got to speak to you.

Birisi konuşmak zorunda.

Somebody has to talk.

Biz konuşmak istiyoruz.

We want to talk.

Onlar konuşmak istiyor.

They want to talk.

Tom konuşmak istiyor.

Tom wants to talk.

Şimdi konuşmak istiyorum.

I want to speak now.

Sadece konuşmak istiyoruz.

We just want to talk.

Seninle konuşmak istedim.

I wanted to talk to you.

Tom'la konuşmak istemiyorum.

I don't want to talk to Tom.

Artık konuşmak istemiyorum.

I don't want to talk anymore.

Avukatımla konuşmak istiyorum.

I want to speak to my lawyer.

Polisle konuşmak istiyorum.

I want to talk to the police.

Biriyle konuşmak istedim.

I wanted somebody to talk to.

Tom'la konuşmak isteyebilirsin.

You might want to talk to Tom.

Konuşmak istiyorsan, konuşalım.

If you want to talk, let's talk.

Müdürünle konuşmak istiyorum.

I'd like to speak to your manager.

Tom'la konuşmak isteyeceğiz.

We're going to want to talk to Tom.

Konuşmak istiyorsan, konuş.

If you want to talk, talk.

Kimse konuşmak istemiyor.

No one wants to speak.

Patronunla konuşmak istiyorum.

I want to talk to your boss.

Biraz konuşmak zorundayız.

We've got to have a little talk.

Tom konuşmak istemedi.

Tom didn't want to talk.

Konuşmak istiyor musun?

- Do you want to talk?
- Do you wanna talk?

Onunla konuşmak hoştu.

- It was nice to speak with her.
- It was nice to talk to her.

Tom'la konuşmak isteriz.

We'd like to speak with Tom.