Translation of "Salonunu" in English

Kalabalık konferans salonunu boşalttı.

The crowd poured out of the auditorium.

Biz konferans salonunu dekore ediyoruz.

- We are decorating the conference room.
- We're decorating the conference room.

Tom konferans salonunu terk etti.

Tom left the conference room.

Okul kapıcısı akşamleyin spor salonunu temizler.

The school custodian cleans the gym in the evening.

Tom ve Mary balonlarla spor salonunu dekore ettiler.

Tom and Mary decorated the gym with balloons.

Muhabirler Tom mahkeme salonunu terk eder etmez sorular sormaya başladı.

The reporters started asking Tom questions as soon as he left the courtroom.

Tom ve avukatı sadece birkaç dakika önce birlikte mahkeme salonunu terk ettiler.

Tom and his lawyer left the courtroom together just a few minutes ago.

Yasuhisa Toyota, dünyanın en çok aranan akustisyenlerinden biri, Elbphilharmonie'nin konser salonunu tasarladı.

Yasuhisa Toyota, one of the world’s most sought-after acousticians, designed the Elbphilharmonie's concert hall.

Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın?

I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?