Translation of "Kalacaktı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kalacaktı" in a sentence and their english translations:

Siparişlerimiz burada kalacaktı.

Our orders were to stay here.

Işık olmadığı zamanlar sessiz kalacaktı.

When there's no light, it's silent.

O teslim olmak zorunda kalacaktı.

He would have to surrender.

- Tom neden kalacaktı?
- Tom neden kalırdı?

Why would Tom stay?

Onlar hızlı hareket etmek zorunda kalacaktı.

They would have to move fast.

Batı Berlin, Sovyet kontrolünün dışında kalacaktı.

West Berlin would remain free of Soviet control.

Bu Tom'un yanına kâr kalacaktı neredeyse.

Tom almost got away with it.

- Batı Berlin, Sovyet kontrolünün dışında kalacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden çıkacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı.

West Berlin would remain free of Soviet control.

Gelecek on yılda Kartacalıların Iberya kıyıları savunmasız kalacaktı.

For the next 10 years the Carthaginian Iberian coast would be undefended.

Osmanlı erzak ve birliklerinin Anadolu'dan gelmesini önlemek için orada kalacaktı.

the transport of Ottoman supplies and troops from Anatolia,

Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.

If it were not for books, each generation would have to rediscover for itself the truths of the past.