Translation of "Burada" in English

burada,

here,

burada

here

- Köpeğiniz burada.
- Köpeğin burada.

Your dog is here.

- Burada olmamalısın.
- Burada olmamalısınız.

You shouldn't be here.

- Burada değilsin.
- Burada değilsiniz.

You aren't here.

- Burada tehlikedesin.
- Burada tehlikedesiniz.

You're in danger here.

- Arkadaşın burada.
- Arkadaşınız burada.

Your friend is here.

- O burada.
- O, burada.

- It's here.
- She is here.
- She's here.

- Burada çalıştırmayın.
- Burada koşmayın.

Don't run here.

- Burada bekle.
- Burada bekleyin.

- Wait here.
- Stay here.

- Neden burada kalmıyorsun?
- Neden burada kalmıyorsunuz?
- Burada kalsana.

Why don't you stay here?

- Burada kalmalıyım.
- Burada kalmam gerekiyor.
- Burada kalmak zorundayım.

I must stay here.

Girişleri burada ve burada yapabilirsen,

So if you can make your incisions there and there,

- Burada çalışabilirsin.
- Burada eğitim görebilirsiniz.

You can study here.

- O burada mı?
- Burada mı?

- Is it here?
- Are you here?
- Is she here?

- Burada ölemem.
- Ben burada ölemem.

I can't die here.

- Burada olması gerekmiyor.
- Burada olmamalı.

He's not supposed to be here.

- Burada olmamalısın.
- Burada olman gerekmiyor.

- You're not supposed to be here.
- You aren't supposed to be here.

- Burada olmam gerekiyor
- Burada olmalıyım.

- I need to be here.
- I have to be here.
- I must be here.

- Burada uyuyacağım.
- Ben burada uyuyacağım.

- I'll sleep here.
- I'm going to sleep here.

- Burada kapana kısıldım.
- Burada sıkıştım.

I'm trapped in here.

- Burada kalmalıyım.
- Burada kalmak zorundayım.

- I've got to stay here.
- I must stay here.

- Burada dışarıda bekleyebilirim.
- Burada bekleyebilirim.

I can wait out here.

- Burada olmamalıyım.
- Burada olmam gerekmiyor..

- I shouldn't be here.
- I'm not supposed to be here.

Burada ne olursa, burada kalır.

What happens here, stays here.

- Burada eğlendim.
- Burada keyif yaptım.

I've enjoyed myself here.

- Burada yüzmemen gerekiyor.
- Burada yüzemezsin.

- You cannot swim here.
- You can't swim here.

- Burada yüzmemen gerekiyor.
- Burada yüzmemelisin.

You aren't supposed to swim here.

İşte burada.

It's right here.

Bakın, burada.

Look, just through here.

Burada oturuyorsun

You're sitting there,

Burada görebilirsiniz.

And you could see it here.

Evler burada.

The houses are here.

Burada kalacaksınız.

You are to stay here.

Burada yaşıyorum.

I live here.

Burada inerim.

I get off here.

Burada duralım.

Let's stop here.

Burada ineceğim.

I'll get off here.

Evim burada.

My house is here.

Kitap burada.

The book is here.

Burada bekleyelim.

Let's wait here.

Burada kalamam.

I can't stay here.

Onlar burada.

- They are here.
- They're here.

Burada kalamayız.

We can't stay here.

Burada ölmeyeceksin.

- You are not going to die here.
- You're not going to die here.
- You aren't going to die here.

Burada kal!

- Stay here!
- Stay here.

Tren burada.

- The train is in.
- The train is here.
- The train's here.

Burada beklemeliyim.

I must wait here.

Burada bekle.

Wait here.

Burada olmamalıyım.

- I shouldn't be here.
- I'm not supposed to be here.

Burada doğdum.

I was born here.

Burada bekleyeceğim.

I'll wait here.

Hepsi burada.

- It's all here.
- Everything's here.

Burada bekleyebilirsin.

You can wait here.

Burada dövüşemeyiz.

We can't fight here.

Burada kalamazsın.

- You can't stay here.
- You must not stay here.

Burada duramayız.

We can't stop here.

Burada konuşamayız.

We can't talk here.

Burada olacağım.

I'll be here.

Burada buluşalım.

Let's just meet here.

Burada yaşayalım.

Let's live here.

Burada yiyelim.

Let's eat here.

Burada istenmiyorsun.

- You're not welcome here.
- You are persona non grata.
- You aren't welcome here.

Burada oynuyordum.

I was playing here.

Burada oynardım.

I used to play here.

Herkes burada.

- Everybody's here.
- Everybody is here.

Tom burada.

- Tom's here.
- Tom is here.

Burada dur.

Stop here.

Burada değil!

- Not here.
- Not here!

Burada oynamayın.

Don't play here.

Ayakkabılarınız burada.

Your shoes are here.

Burada güvendesin.

You're safe in here.

Burada kalmamalısın.

You must not stay here.

Burada çalışıyoruz.

We're working here.

Burada olamazsın.

You can't be in here.

Burada bekleyebilirsiniz.

You're welcome to wait here.

Burada kalıyorum.

I'm staying here.

Babam burada.

My father is here.

Gerisi burada.

The rest is here.