Translation of "Neredeyse" in Korean

0.016 sec.

Examples of using "Neredeyse" in a sentence and their korean translations:

Neredeyse 2.

약 2 명정도입니다.

Ama neredeyse hemen,

하지만 얼마 안 가

Neredeyse ücretsiz sayılırdı.

거의 무료나 다름없었습니다.

Neredeyse bir asırdır,

그들은 거의 백 년 동안 바닷가재 수확량을

Sonunu görebiliyorum. Neredeyse vardık.

그래도 끝이 보여요 거의 다 왔습니다

Genç nüfusunun neredeyse yarısı

어떤 나라도 성공할 수 없습니다.

neredeyse hep Adam Sandler'dır.

대부분 항상 아담 샌들러였어요.

Neredeyse ormanın zihni gibi.

‎숲의 정신이라고 할까요

Ve artık neredeyse çok geç.

문제를 해결하기엔 너무 늦었을지도 모릅니다.

Bu neredeyse susturulmuş insanlar arasında

침묵을 강요받았던 이들 가운데

Neredeyse 10 yıl önce tanıştık

저희가 만난 건 10년 전 즘이었어요.

Neredeyse ABD nüfusunun iki katı.

미국의 경우 보다 거의 두 배입니다.

Ancak alacakaranlık bölgesi neredeyse araştırılmıyor.

그럼에도 그곳은 우리에게 미지의 세계나 다름없죠.

Bu jaguar neredeyse iki yaşında.

‎이 재규어는 거의 두 살이 다 됐죠

Asla pes etmeyin, neredeyse geldik.

절대 포기하지 마세요 거의 다 왔습니다

Yani neredeyse gezegendeki herkes hassas.

이는 지구상의 거의 모든 사람들이 취약하다는 것을 의미합니다.

Kesinlikle, bugün neredeyse haber değeri yok.

맞아요, 그녀는 요즘 거의 화제가 되지 않죠.

neredeyse hiç görmedikleri bir şeyle karşılaştırıyoruz:

좀처럼 보기 힘든 것을 연결해주죠.

Küçük bedeni neredeyse hiç ısı üretmiyor.

‎개구리의 작은 몸뚱이는 ‎열을 거의 만들어내지 못하죠

Bu referandum neredeyse tamamen internette gerçekleşti.

이번 국민투표는 거의 전적으로 온라인상에서 치러졌고

Kutsal Smolensk şehri neredeyse yerlebir edilmiş.

스몰렌스크의 성스러운 도시는 거의 다 파괴되었다.

Birçok defa hava sıcak olmadığında, neredeyse donma

더운 물이 나오지 않아서

Vakaların neredeyse tümünde hastalar depremin merkezinde yaşıyordu.

대부분의 환자들은 진원지 근처에 살고 있었습니다.

Bu kadim hayvanlarla neredeyse 30 yıl çalışmış

고대 동물인 오랑우탄과 30년간 동고동락하면서

Çocukluk arkadaşlarımın neredeyse hepsi ülkeyi terk etti.

제 어릴 적 친구들 거의 모두가 베네수엘라를 떠났고요.

Bu durumda kuru ağaç bulmak neredeyse imkânsız.

이런 환경에서 마른 땔감을 찾는 건 거의 불가능합니다

Fakat "birini yap" kısmı neredeyse hiç olmamıştı.

직접 하는 것은 별로 가능하지 않았습니다.

Neredeyse her zaman hikâye burada son bulur.

여기까지만 할 때가 너무 많죠.

Ve neredeyse sekiz yüz çeşit elma yetişiyordu.

그리고 800종류의 사과가 미국에서 자라고 있었습니다.

30 dönüm neredeyse 30 futbol sahası demek.

12만 평방미터는 축구장 30개 크기와 같습니다.

Ay, Afrika Savanı'nda neredeyse en karanlık evresinde.

‎아프리카 사바나에서는 ‎거의 초승달이 다 됐습니다

Dişi puma görebiliyor. Guanako ise neredeyse kör.

‎퓨마는 밤에도 볼 수 있지만 ‎과나코는 거의 보지 못합니다

Günlük yaşantınızdaki neredeyse her fiziğe erişmenizi sağlar.

우리의 일상안에 존재합니다.

Bazıları neredeyse üçlü Koalisyon hükümdarlarına kadar ulaştı.

몇몇은 연합군의 세 군주가 있는 곳까지 거의 도달할 뻔했다.

O anda kalmak için neredeyse zorlayıcı bir mekanizma.

거의 그 순간에 집중하라고 강요하는 거죠.

Ayrıca kardiyak vaka oranı neredeyse iki katına çıktı,

이들은 거의 두 배 가까이 심장 문제를 겪었습니다.

Ve bu tersyüz pozisyonda neredeyse her şeyi yapabiliyorlar.

나무늘보는 이런 뒤집힌 자세로 뭐든 할 수 있어요.

Aslında bu yüzden karımı doğum odasında neredeyse bıraktım,

일 때문에 분만실에 아내만 남겨둘 뻔하기도 했으니 말입니다.

Ve intihar dâhil, hapishanede gerçekleşen ölümlerin neredeyse yarısı

자살을 포함하여 거의 절반에 가까운 감옥 내 사망 사건은

neredeyse her gün evlerde, köylerde ve okullarda görülüyorlar.

매일 가정집과 마을, 학교에 나타나고 있죠

O kadar soluktur ki, biz neredeyse kör oluruz.

‎인간은 앞을 ‎거의 볼 수 없을 만큼 어둡죠

Neredeyse vücutları kadar uzun dilleriyle derinlerdeki şekerli nektarı çekerler.

‎그리고 거의 제 몸만 한 ‎긴 혀를 이용해서 ‎달콤한 꿀을 깊숙이 핥아먹죠

neredeyse süper ötesi geleceğine peleriniyle uçarak süzülen bir kahraman.

망토를 입고 수퍼히어로처럼 미래로 날아가지 않을까 했었죠.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

작고 보이지 않는 악귀 같으며 성질머리가 더러운 녀석의 이름은

Hafıza o kadar olağan bir şey ki neredeyse kıymetini bilmiyoruz.

기억이란 우리가 늘상 하는 거라 우린 이를 당연시합니다.

İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.

‎스칸디나비아의 소나무 숲에는 ‎초능력 수준의 힘을 지닌 ‎짐승이 있습니다

"Enfekte olup bunu bilmeyenler ya da neredeyse hiçbir semptom göstermeyenler,

"감염됐음에도 증상이 없고 그 사실을 모르는 사람들,

Temmuz 2016'da, bir darbe girişimi düzenlediler ve neredeyse başarıyorlardı.

그래서 2016년 7월 군부는 쿠데타를 일으켰고 거의 성공했습니다

Neredeyse iki ay kadar sonra, bir başka siyasi gösteri daha gördüm.

약 두 달 뒤에 또 다른 정치쇼가 있었습니다.

Tüm dünyaya cep telefonu satışların başını çekiyor. Ancak, neredeyse hiç gelir

이렇게 투자를 함으로 인해서 휴대폰을 전 세계에 팔고도

Ayrıca, otoriteye ve hiyerarşiye olan saygıları neredeyse dinsel seviyede. Ve bu yüzden

게다가, 한국 사람들의 권위와 계층에 대한 존중은 거의 종교적일 정도야. 그래서 아무도 회사를 차리고 싶어하지 않는거지.