Translation of "Neredeyse" in Chinese

0.012 sec.

Examples of using "Neredeyse" in a sentence and their chinese translations:

Neredeyse.

几乎。

- Neredeyse boğuluyordum.
- Neredeyse boğuldum

- 我差一点淹死。
- 我差點被淹死。

Neredeyse boğuluyordum.

我差一点淹死。

Neredeyse üç.

快三時了。

Neredeyse çalışamıyordum.

我几乎不能工作了。

Neredeyse boğuluyordu.

她差点就溺水了。

Neredeyse altı.

- 差不多六点了。
- 快要六點了。

Neredeyse hazırım.

我差不多完成了。

Neredeyse kazandım.

我几乎赢了。

Neredeyse bitirdim.

我差不多完成了。

Neredeyse donarak ölüyorduk.

我们几乎被冻死了。

Saat neredeyse altı.

- 差不多六点了。
- 快要六點了。

Neredeyse yatma zamanıdır.

差不多是就寢的時間了。

Kutu neredeyse boş.

盒子几乎是空的。

Neredeyse platformdan düşüyordu.

她差點從台上掉了下來。

Ben neredeyse unutuyordum.

我幾乎忘記了。

Neredeyse başlama zamanıdır.

差不多该开始了。

Ben neredeyse hazırım.

我快好了。

Neredeyse bundan eminim.

我幾乎能確定。

Neredeyse işimizi bitirdik.

我們幾乎完成了我們的工作。

O neredeyse doğru.

差點就對了。

O neredeyse ölüyordu.

他快死了。

Neredeyse herkes geldi.

几乎每个人都来了。

Neredeyse kahkaha patlatacaktım.

我差點大聲笑了出來。

Neredeyse balığı yakalamıştım.

我幾乎釣到了魚。

Tom neredeyse hazır.

湯姆基本準備好了。

Neredeyse beş parasızız.

我們快破產了。

Onu neredeyse unutmuştum.

我差点忘了。

- Biz neredeyse erkek kardeşler gibiyiz.
- Biz neredeyse biraderler gibiyiz.

我們幾乎像兄弟一樣。

Neredeyse okula gitme zamanıdır.

差不多该去学校了。

Neredeyse herkes davet edildi.

幾乎每個人都被邀請了。

Neredeyse kesinlikle testi geçecek.

她幾乎確定會通過測驗。

O, neredeyse hiç kızmaz.

他幾乎從來都不會生氣。

"Dosyalama işlemi neredeyse imkansız."

“几乎不可能成功提交申请。”

O neredeyse "bilmiyorum" dedi.

她差點要說「我不知道」了。

Neredeyse hiç kitap yok.

幾乎沒有任何書籍。

Neredeyse hiç müzelere gitmem.

我几乎不去博物馆。

Neredeyse Tom'un gitme zamanı.

汤姆快该走了。

Neredeyse seni kalabalıkta kaybediyordum.

我差點在人群中和你失散了。

Neredeyse hiç balık yakalamadım.

我幾乎釣到了魚。

Neredeyse onunla hiç buluşmadım.

我幾乎沒有遇見她。

Neredeyse tüm kapılar kapalıydı.

幾乎所有門都關了。

Neredeyse ben de ağlıyordum!

我也几乎哭了!

Neredeyse hiç yalan söylemem.

我幾乎從不說謊。

Neredeyse hiç evde değilim.

我几乎不回家。

Neredeyse öğle yemeğimi unuttum.

我快把我的午饭忘了。

Neredeyse hiç para kalmamıştı.

几乎没剩下钱。

O neredeyse kırk yaşında.

他年近四十。

Burada neredeyse gece yarısı.

這裡已經是午夜了。

Tom neredeyse nehirde boğuluyordu.

汤姆差点在河里淹死了。

Gökyüzü neredeyse her gün açıktır.

天空幾乎每天是晴朗的。

Yanımda neredeyse hiç param yok.

我身上幾乎沒有錢。

Neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordum.

我差點被車撞倒。

Kaza neredeyse hayatına mal oluyordu.

事故差点让他丢了性命。

Bu köpek neredeyse bir insan.

这条狗几乎是一个人。

Neredeyse onun yeterli yiyeceği yoktu.

他仅有够糊口的吃的。

Neredeyse yatma zamanı geldide geçiyor.

差不多是我們就寢的時間了。

Neredeyse her gün köpeği görürüm.

我几乎每天都见到那条狗。

O, neredeyse altı fit boyundadır.

他差不多有六呎高。

O, neredeyse Japoncayı hiç konuşamıyor.

她幾乎不會說日語。

Acele et, yaz neredeyse bitti.

快点,夏天都快过完了......

Tom bu gece neredeyse ölüyordu.

汤姆昨晚差点死了。

"Neredeyse online olur olmaz sorunlar ..."

“一登上那个网站就开始问题不断...”

O, neredeyse hiç kitap açmaz.

他幾乎從來沒揭開過一本書。

Neredeyse her gün banyo yaparım.

我幾乎每天洗澡。

O, neredeyse okula geç kalmıştı.

她上學幾乎遲到。

Annem neredeyse hiç şikâyet etmez.

我媽媽幾乎從不抱怨。

Neredeyse beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.

我在加拿大生活了近五年。

Şimdi neredeyse bütün iş yapıldı.

幾乎所有的工作都完成了。

Biz neredeyse Tom'u ikna etmiştik.

我们差不多说服Tom了。

Jane'nin konuşmasında söylediğini neredeyse izleyemedim.

我幾乎完全跟不上 Jane 的演講內容。

Neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordum

我幾乎被車撞到了。

Neredeyse tüm öğrenciler İngilizceden hoşlanıyor.

幾乎所有的學生喜歡英語。

Kylie Minogue için neredeyse ağlıyordum.

我幾乎要為凱莉米洛哭了。

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.

我們快要結束了。

Tom ve ben neredeyse hazırız.

湯姆和我要做完了。

Bugünlerde neredeyse hiç TV izlemiyorum.

现在我几乎不看电视。

Mike neredeyse her gece dışarda yer.

麥克幾乎每天晚上出去吃飯。

Onun hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum.

- 这件事我算是都不了解。
- 关于这个我几乎没什么概念。

Sekiz yaşında bir araba neredeyse değersizdir.

一輛車齡八年的車子幾乎是毫無價值的。

- Neredeyse onu duyamıyordum.
- Onu güçlükle duyabiliyordum.

我幾乎聽不到他的聲音。

Bizim neredeyse kahvaltı için zamanımız yoktu.

我们几乎没空吃早饭。

O neredeyse buraya her gün gelir.

他几乎每天都来。

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

几乎所有的日本人头发都是黑色的。

Tom neredeyse benim kadar hızlı yüzebilir.

汤姆几乎能游得跟我一样快。

Yaşlı adam neredeyse araba tarafından çarpılacaktı.

老人幾乎被車撞上。

Raporu yarına kadar bitirmek neredeyse imkansız.

在明天前完成报告几乎是不可能的。

Ben haberi duyduğumda neredeyse kulaklarıma inanamadım.

我听到这个消息时,简直不能相信自己的耳朵。

Onun hakkında neredeyse her şeyi unuttum.

我幾乎忘了所有關於那件事。

Bira bardağı neredeyse senden daha büyüktür.

啤酒杯差一点比你还大。

Bu köpek neredeyse her şeyi yer.

這隻狗幾乎吃任何東西。

Mike neredeyse her akşam dışarıda yer.

麥克幾乎每天晚上出去吃飯。

Kate neredeyse doğum gününü hiç kutlamaz.

凱特幾乎從未慶祝她的生日。

O neredeyse bir araba tarafından çarpılacaktı.

她幾乎被車撞到。

Tom'un cüzdanında neredeyse bir şey yok.

汤姆的钱包里几乎什么都没有。

Okyanusun derin katmanları hâlâ neredeyse keşfedilmemiş.

海洋的深层仍然几乎未被探索。

Tom neredeyse bunu yapmayı kabul etti.

汤姆几乎同意了做那个。

- Tom eve neredeyse her hafta sonu gelir.
- Tom neredeyse her hafta sonu eve gelir.

湯姆幾乎每個週末都回家。