Translation of "Bilgisine" in English

Ben temel İngilizce bilgisine sahibim.

I have a basic knowledge of English.

O sadece maddenin yüzeysel bilgisine sahip.

He has only a superficial knowledge of the matter.

John'un babası biraz Fransızca bilgisine sahiptir.

John's father has some knowledge of French.

O iyi bir Rusça gramer bilgisine sahiptir.

He has a good knowledge of Russian grammar.

İtalyanca ve İsveççe temel okuma bilgisine sahibim.

I have basic reading knowledge of Italian and Swedish.

Sami'nin Leyla hakkında daha fazla özgeçmiş bilgisine ihtiyacı vardı.

Sami needed some more background information about Layla.

O kitabı okumak için büyük bir kelime bilgisine ihtiyacın var.

You need a large vocabulary to read that book.

Mary iyi Esperanto bilgisine sahip olmanın yanı sıra bir Portekizce anadil konuşuru ve İngilizce ve İspanyolcada akıcıdır.

Mary is a native speaker of Portuguese and fluent in English and Spanish, in addition to having good knowledge of Esperanto.