Translation of "Biraz" in English

- Biraz sakinleşmelisin.
- Biraz gevşemelisin.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a bit.

- Biraz dinlenelim.
- Biraz rahatlayalım.

Let's relax a little bit.

Biraz yapıyorsan biraz kahve istiyorum.

I'd like some coffee if you are making some.

- Biraz uyumalıyım.
- Biraz uyumam gerekiyor.

I've got to get some sleep.

- O biraz karmakarışıktı.
- Biraz kaotikti.

It was a little chaotic.

- Biraz hastayım.
- Biraz midem bulanıyor.

I'm a little sick.

- Biraz bekleyelim.
- Hadi biraz bekleyelim.

- Let's wait a while.
- Let's wait a bit.

- Biraz sahibiz.
- Bizde biraz var.

We have some.

- Biraz sürebilir.
- Biraz zaman alabilir.

It might take a little while.

- Biraz gevşemelisiniz.
- Biraz dinlensen iyi olur.
- Biraz dinlenmelisin.
- Biraz rahatlasan iyi olur.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a little.
- You should relax a bit.

Biraz yorgunum.

- I'm a little tired.
- I'm a bit tired.
- I'm a little bit tired.

Biraz sakinleşmelisin.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a little.
- You should relax a bit.

Biraz gerginim.

I'm a little nervous.

Biraz uyumalıyım.

- I need to get some sleep.
- I have to get some sleep.

Biraz hamlamışım.

I'm a little rusty.

Biraz körelmiş.

He's a little rusty.

Biraz şaşırdım.

- I was a little surprised.
- I was a little bit surprised.

Biraz açım.

- I'm slightly hungry.
- I'm a bit hungry.

Biraz dinlenelim.

Let's relax a little.

Biraz dinlen.

Get some rest.

Biraz daha.

A little more.

Biraz daha?

A little more?

Biraz uyuyalım.

Let's get some sleep.

Biraz meşgulüm.

- I'm a little busy.
- I'm a bit busy.

Biraz çakırkeyfim.

I'm a bit tipsy.

Biraz sarhoşum.

- I am a bit drunk.
- I'm a bit drunk.

Biraz haklı.

His opinion is right to some extent.

Biraz uyu.

Get some sleep.

Biraz yürüyelim.

Let's take a little walk.

Biraz meşguldüm.

I've been kind of busy.

Biraz al.

Have some.

Biraz üşütmüşüm.

I have a bit of a cold.

Biraz beklemeliyiz.

We should wait a little.

Biraz yaşamalısın.

You should live a little.

Biraz dinlenmelisin.

You have to get some rest.

Biraz dinlenebilirsin.

You could use some rest.

Biraz uyumalısın.

You should get some shuteye.

Biraz utangacım.

I'm a little shy.

Biraz kıskançtı.

She was a bit jealous.

Biraz hastayım.

I'm a little sick.

Biraz düşünüyorum.

I've been doing some thinking.

Biraz küstahça.

It's a little presumptuous.

Biraz sıcak.

It's a little hot.

Biraz yandım.

I got a little sunburned.

Biraz bocalıyorum.

I'm getting a bit confused.

Biraz soluklanayım.

Let me catch my breath.

Biraz dinlenmeliydin.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a little.
- You should relax a bit.

Biraz eğlendim.

I had some fun.

Biraz endişeliyim.

- I've been a little worried.
- I'm a little concerned.
- I'm a bit anxious.
- I'm a bit worried.

Biraz huzursuzum.

I've been feeling a little restless.

Biraz gevşemelisiniz.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a little.

Biraz sinirleniyordum.

I was getting a little nervous.

Biraz uyuyacağım.

I'm going to get some shuteye.

Biraz susadım.

I'm a little thirsty.

Biraz üşüyorum.

I'm a little cold.

Biraz geciktik.

We're a bit late.

Biraz tokum.

I'm kind of full.

Biraz temizle.

Clean up a little.

Biraz yaklaş.

Come a little closer.

Biraz gevşemelisin.

- You should relax a bit.
- You need to loosen up a little.

Biraz güvensizim.

I'm a little bit insecure.

Biraz uyumalıyız.

We should get some sleep.

Biraz üzgündüm.

I was a little upset.

Biraz bekleyelim.

Let's wait a while.

Biraz büyü.

Grow up a little.

Biraz yavaşla.

Slow down a bit.

Biraz bekle.

Wait a bit.

Biraz sevimlisin.

You're kind of cute.

Biraz eğlen.

Have some fun.

Biraz saygı.

Have some respect.

Biraz alacağım.

I'll get some.

Biraz deneyeceğim.

I'll try some.

Biraz zayıfla.

Lose some weight.

Biraz rahatla.

Relax a moment.

Biraz korkutucusun.

You're kind of scary.

Biraz incitmedi.

It didn't hurt a bit.

Biraz korkuyorum.

I'm kind of scared.

Biraz yer.

Some place.

Biraz dinlenebilirim.

I could do with some rest.

Biraz tartıştık.

We had a little argument.