Translation of "Bakması" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bakması" in a sentence and their english translations:

Birinin Tom'a bakması gerekiyor.

Someone needs to take care of Tom.

Ve ailesine bakması gerektiğini söyler.

and able to provide for their family.

Rahatına bakması için onu ikna ettim.

I persuaded her to make herself comfortable.

Tom'un kendine daha iyi bakması gerekecek.

Tom is going to have to take better care of himself.

Ona bakması için onun bir hizmetçisi var.

He has a maid to wait on him.

Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.

She must fend for herself while her mother is fishing.

Çocuklarına bakması için benim gibi birine ihtiyacın var.

You need somebody like me to take care of your kids.

Tom çocuklarına bakması için Mary'yi işe almak istedi.

Tom wanted to hire Mary to take care of his children.

Tom'un çocuklarına bakması için bir iş bulması gerekiyor.

Tom needs to find a job to support his children.

Sami o hapisteyken çocuklarına bakması için birini ayarladı.

Sami arranged for someone to look after his children while he was in jail.

Mağazanın müşterilere bakması için daha fazla tezgahtara ihtiyacı var.

The store needs more clerks to wait on customers.

Tom çocuklarına bakması için Mary'yi ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.

Tom gave up trying to persuade Mary to babysit his kids.

Mary'nin çocuklarına bakması için Tom'a ne kadar para ödendi?

How much did Tom get paid to babysit Mary's children?

Kız kardeşim anneme ben bebekken bana bakması için yardım ederdi.

My sister used to help mum look after me when I was a baby.

Aygül şu anda toplantı yaptığından dolayı, telefona bakması pek müsait değil.

Aygul is not in a good position to answer the phone right now as she's holding a meeting.

RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu.

And the Lord God took man, and put him into the paradise of pleasure, to dress it, and to keep it.

- Bakması gereken büyük bir ailesi var.
- Geçimini sağlaması gereken büyük bir ailesi var.

He has a large family to provide for.

- Tom çocuklarına bakıcılık yapması için Mary'ye para verdi.
- Tom çocuklarına bakması için Mary'ye para ödedi.

Tom paid Mary to babysit his kids.

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.

It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.