Translation of "Aydınlatır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Aydınlatır" in a sentence and their english translations:

Müzik hayatımızı aydınlatır.

Music brightens our lives.

Yakılan her kitap dünyayı aydınlatır.

Every burned book enlightens the world.

Gün doğumu kemerin alt tarafını turuncuyla aydınlatır

The sunrise illuminates the bottom of the arch orange,

Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.

Television enlightens the viewers as well as entertains them.

Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu.

Sun lights the landscape, pain illuminates the soul.

Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.

During the blackness of the new moon, distant galaxies light up the night sky.