Translation of "Uzak" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Uzak" in a sentence and their japanese translations:

Uzak dur.

- 近づくな!
- どいてろ。

- Sydney buradan çok uzak.
- Sydney buradan uzak.

ここからシドニーは遠いですね。

Gözlerden uzak olabilirdi.

見えなかったのかもしれません

Düşünceleriniz konudan uzak.

君の発言は要点がずれている。

Tehlike. Uzak durun!

危険、立入り禁止!

Deniz sakinlikten uzak.

海は穏やかなところではない。

Ateşten uzak durun.

- 火に近づくな。
- 火から離れていなさい。

Benden uzak durun.

俺に近づくな。

Dönüşü uzak olmayacak.

まもなく彼は現われるでしょう。

Paris'e uzak değildir.

パリまで遠くない。

Ondan uzak durun.

それに近づくな!

Ondan uzak kal.

彼女に手をだすな。

Evim buraya uzak.

私の家はここから遠い。

Benden uzak dur.

俺に近づくな。

O uzak durdu.

彼はぽつんと一人立っていた。

Bundan uzak dur.

- 口を出すな。
- 干渉しないで。

Çocuklardan uzak tutunuz.

子供の手の届かないところに保管してください。

Ne kadar uzak?

どのくらい遠い?

O uzak mı?

そこって遠いですか?

Benim evim uzak.

私の家族は遠くにいます。

Bu çok uzak.

遠すぎるわ。

Bizden uzak durun.

私たちに近づかないで。

Odamdan uzak dur.

俺の部屋に入ってくんなよ。

Köpekten uzak durun.

- 犬に近寄るな。
- あの犬には近づくな。

Çimden uzak durun!

芝生から出なさい。

Buradan uzak değil.

そこはここから遠くない。

Alkolden uzak dururum.

私はお酒を控えている。

- Banka buradan uzak mı?
- Banka buraya uzak mı?

その銀行はここから遠いですか。

Orası uzak mı? (O dediğin yer uzak mıdır?)

そこって遠いですか?

Yani uzak-UVC, bakterileri

このように遠紫外線はバクテリアを

Büyüyünce bundan uzak kaldım.

‎だが足が遠のいた

O kadar uzak değil.

そんなに遠くありません。

Yanıtınız mükemmel olmaktan uzak.

- 君の答えは決して完璧ではない。
- 君の解答は完璧からは程遠い。

Cevabınız mükemmel olmaktan uzak.

- 君の答えは完璧には程遠い。
- 君の答えは完璧どころではない。

Sizin tahmin hedeften uzak.

君の推測は的はずれだ。

Okulunuz evinizden uzak mı?

- 学校は家から遠いですか。
- 学校は家から遠いの?

İstasyon buradan uzak değildir.

駅はここから遠くない。

Kötü arkadaştan uzak dur.

- 悪友仲間とつきあうな。
- 悪友に近づいていけない。

Kötü şirketten uzak durmalısın.

悪友は避けるべきだ。

Zehirli bitkilerden uzak durmalıyız.

その毒性のある植物から離れているべきです。

Postane ana caddeden uzak.

郵便局は大通りから少し離れたところにあります。

Postane kolejden uzak değildir.

郵便局は君の大学から遠くない。

Yağı ateşten uzak tutun.

油を火からはなしておきなさい。

İlacı çocuklardan uzak tutun.

薬を子供たちの手の届かない所へ置きなさい。

O ondan uzak durdu.

彼は彼女から離れていた。

O dürüst olmaktan uzak.

彼は正直どころではない。

Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.

彼は遠隔地を旅するのを楽しんでいる。

Onun yanıtı doğruluktan uzak.

彼の答えは正確にというにはほど遠い。

Yoldan uzak durun, lütfen.

道を開けておいて下さい。

Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.

電器設備に近づかないように。

Kuşlar uzak yerlere uçarlar.

鳥は長距離を飛ぶ。

O, dürüst olmaktan uzak.

彼女は決して正直でない。

Çocukları göletten uzak tut.

子供を池に近づけるな。

Hâlâ buraya uzak mı?

まだここからは遠いですか?

Onlar mekandan uzak kaldılar.

彼らはその場所に近づかなかった。

Uzak şeyler bulanık görünür.

遠くの物がかすんで見えます。

Çocukları ilaçtan uzak tutun.

子供たちを薬に近付けるな。

Havaalanı ne kadar uzak?

空港までどれくらい距離がありますか。

O buradan uzak mı?

ここから遠いの?

Çocuklar havuzdan uzak tutulmalıdır.

- 子供は池に近づかないように。
- 子供はその池に近づかないようにすべきだ。

O içkiden uzak duruyor.

彼女は酒を慎んでいる。

Buradan Boston'a uzak mı?

ボストンはここから遠いの?

O, kasabaya uzak mı?

街まで遠いですか?

Ellerini daktilomdan uzak tut.

私のタイプライターにさわらないで。

Çocukları göletten uzak tutun.

- 子供を池に近づけるな。
- 子供を池に近づけないで下さい。
- 子供を池に近づかせないでください。

Çocukları bıçaklardan uzak tutun.

子供たちをナイフに近づけるな。

Çocuklar tehlikeden uzak tutulmalıdır.

子供たちは危険に近づかないようにすべきだ。

O kapıdan uzak dur.

ドアから離れて。

- Uzak dur.
- Geri dur.

下がってて。

Lisanssız taksilerden uzak durun.

白タクには乗らないように。

Bundan uzak durmanı öneririm.

あなたはこのことには興味をもたないようにしてください。

Kompozisyonunuz mükemmel olmaktan uzak.

あなたの作文は決して完全ではない。

Orası buradan uzak mı?

ここから遠いの?

Otel buradan uzak mı?

ホテルはここから遠いの?

Evimden istasyona uzak değil.

私の家から駅までは遠くない。

Ellerini bisikletimden uzak tut.

私の自転車に手をふれないで。

Moralinizi bozan insanlardan uzak durun.

自分をけなすような人からは 離れることです

Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.

‎大抵は民家を避けて通る

Seninle basından uzak konuşmak istiyorum.

新聞社に知られないようにあなたとお話がしたいのです。

Bir teleskopla uzak nesneleri görebiliriz.

遠くの物が望遠鏡で見える。

O sadece biraz daha uzak.

もうちょっと先までいってください。

O, birincilik ödülünü kazanmaktan uzak.

優勝には程遠い。

Yürümek için çok uzak mı?

歩くと遠いですか。

Rüzgar, tohumları uzak mesafelere taşır.

風は種を遠くへ運ぶ。

Ondan uzak durmanız sizin akıllılığınız.

彼を避けていたのは賢明でしたね。

O, uzak dağa tırmanmaya çalıştı.

彼は試しに遠山に登ってみた。

Onun telaffuzu mükemmel olmaktan uzak.

彼の発音は決して完全ではない。

Açıklaması tatmin edici olmaktan uzak.

彼の説明は、決して満足のいくものではない。

O, ondan uzak durmaya çalıştı.

彼女は彼に近づかないようにしようとした。

O, bildiğim kadarıya çok uzak.

私の知る限りではとても遠い。

Ona göre, plan mükemmelden uzak.

彼によればその案は完璧にはほど遠い。

Ellerini benim eşyamdan uzak tut.

私のものに触れないで。

Ateşi bu göletten uzak tutun.

その池に火を近づけてはなりません。

Beladan uzak duruyor gibi görünemiyorsun.

トムはどうやら厄介なことから遠ざかることはできないようだ。

O, onun uzak bir akrabasıdır.

彼は彼女の遠い親戚だ。

O, güzel olmaktan çok uzak.

彼女は全く美しくない。

O göletten uzak dur lütfen.

あの池には近づかないでください。