Translation of "Hayatımızı" in English

Otomobil hayatımızı değiştirdi.

The automobile has changed our life.

Size hayatımızı borçluyuz.

We owe you our lives.

Müzik hayatımızı aydınlatır.

Music brightens our lives.

Bilim hayatımızı değiştirdi.

Science has changed our life.

Hayatımızı kurtardın, bunu unutmayacağım.

You saved our lives. I won't forget this.

Ama hâlâ hayatımızı domine ediyor.

But still, it dominates our lives.

Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.

Music surrounds our lives like air.

Onun gelişi hayatımızı tamamen değiştirdi.

His coming changed our lives completely.

Tom ve ben hayatımızı size borçluyuz.

Tom and I owe you our lives.

Astrolojiye göre, ayın evreleri hayatımızı etkiliyor.

According to astrology, moon phases influence our lives.

Hayatımızı, ekonomimizi ve politikamızı ele geçirmiş görünüyor.

our economy and our politics.

Modern teknoloji hayatımızı daha konforlu hale getirdi.

Modern technology has made our lives more comfortable.

Daha fazla dağınıklık ile hayatımızı darmadağın ediyoruz.

We clutter our lives with more clutter.

Bunu yapmak için neden hayatımızı tehlikeye atıyoruz?

- Why are we risking out lives doing this?
- Why are we risking our lives doing this?

Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.

Facebook, Twitter, YouTube and Blogger are threatening our life.

Zamanımızı boşa harcamak demek hayatımızı boşa harcıyoruz demektir.

Wasting our time is like wasting our lives.

İşte bizim hayatımızdaki şimdiler arka arkaya gelerek bizim hayatımızı oluşturuyor.

Here in our life now come back to back and form our life.

Ölüm yaşamın zıddı değildir: biz ölümümüzü ölerek geçirmezken hayatımızı yaşayarak geçiririz.

Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.

İnsanın hayat görüşü sözlerinde değil, yaptığı seçimlerde kendini belli eder. Uzun vadede hem hayatımızı hem de kendimizi şekillendiririz.

One's philosophy is not best expressed in words; it is expressed in the choices one makes. In the long run, we shape our lives, and we shape ourselves.