Translation of "Kitap" in English

- Kitap küçük.
- Kitap küçüktür.

- That book is small.
- The book is small.

- Kitap okuyorsun.
- Kitap okuyorsunuz.

You're reading a book.

- Bir kitap okuyorum.
- Kitap okuyorum.

- I am reading a book.
- I'm reading a book.

- Kitap sıranın üzerinde.
- Kitap sırada.

The book is on the desk.

- Bu kitap.
- O, bu kitap.

It's this book.

- Kitap yazıyorum.
- Bir kitap yazıyorum.

I'm writing a book.

- Kitap okuyor.
- O kitap okuyor.

She is reading a book.

- Kitapçı çok kitap okur.
- Kitap satıcıları çok kitap okurlar.

The bookseller reads a lot of books.

Kitap nerede?

Where is the book?

Kitap büyük.

The book is big.

Kitap kırmızıdır.

The book is red.

Kitap küçüktür.

The book is small.

Kitap burada.

The book is here.

Kitap alıyorum.

I'm taking a book.

Kitap beyazdır.

- The book is white.
- The book's white.

Kitap alacağım.

I'll get the book.

Kitap eskidir.

The book is old.

Kitap odada.

The book is in the room.

Kitap pahalı.

The book is expensive.

Kitap kolay.

The book is easy.

Kitap küçük.

- That book is small.
- The book is small.

Kitap rafta.

The book is on the shelf.

Kitap yeniydi.

The book was new.

Kitap oku!

Read a book!

İşte kitap.

Here's the book.

Kitap indiriyorum.

I am downloading books.

Kitap raftadır.

The book is on the shelf.

Kitap geldi.

The book came.

Kitap siyahtır.

The book is black.

Kitap mavidir.

The book is blue.

Kitap sarı.

The book is yellow.

Kitap yeşil.

The book is green.

Kitap kahverengi.

The book is brown.

Kitap turuncu.

The book is orange.

Kitap pembedir.

The book is pink.

Bu kitap.

It's this book.

Kitap okuyoruz.

We are reading a book.

Kitap kimin?

Whose book is this?

- Kitap okumayı seviyorum.
- Kitap okumayı severim.

- I love reading books.
- I like reading books.
- I like to read books.
- I love to read books.
- I enjoy reading books.

- Kitap yazdığını biliyorum.
- Kitap yazdığınızı biliyorum.

- I know you're writing a book.
- I know that you're writing a book.

- Bir kitap okuyor.
- O kitap okuyor.

He reads a book.

- Bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okurum.

I read a book.

- Bu kitap siyahtır.
- Bu kitap siyah.

This book is black.

Bu kitap o kitap kadar ilginç.

This book is as interesting as that book.

- Ben bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okurum.

- I am reading a book.
- I read a book.
- I'm reading a book.

- Ben bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okuyorum.

- I am reading a book.
- I'm reading a book.

- Bu kitap Tony'ye ait.
- Bu kitap Tony'nindir.

- This book is Tony's.
- This book belongs to Tony.

Bu kitap o kitap kadar ağır değildir.

This book isn't as heavy as that book.

- Kitap okumayı severim.
- Kitap okumaktan keyif alırım.

- I love reading books.
- I love to read books.
- I enjoy reading books.

- Bir kitap yazman gerekir.
- Bir kitap yazmalısın.

- You should write a book!
- You should write a book.

- Kitap için teşekkürler.
- Kitap için teşekkür ederim.

- Thank you for the book.
- Thanks for the book.

Bu kitap o kitap kadar ilginç değil.

This book isn't as interesting as that book.

- Bu kitap size ait.
- Bu kitap size aittir.
- Bu kitap sana ait.
- Bu kitap sana aittir.

This book belongs to you.

- Dün bir kitap aldım.
- Dün kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.

- I bought a book yesterday.
- Yesterday I bought a book.

Kitap enteresan mıydı?

Was the book interesting?

Kitap okumaya değer.

It is worthwhile to read the book.

Bir kitap okuyordum.

I was reading a book.

Bu kitap onunki.

- This is her book.
- This book is hers.

Kitap çok renklidir.

- The book is polychrome.
- The book is multicolored.

Ben kitap okumam.

I do not read books.

Bu kitap ilginçtir.

This book is interesting.

Kitap okumak ilginçtir.

Reading a book is interesting.

Masadaki kitap kimin?

Whose is the book on the table?

kitap iyi satılıyor.

The book sells well.

Kitap okumak önemlidir.

Reading books is important.

Bu, aradığın kitap.

- This is the book you are looking for.
- This is the book that you're looking for.

Birkaç kitap okudum.

I read some books.

Ben kitap alıyorum.

I'm taking the book.

Bu kitap kimin?

- Whose book is this?
- Whose is this book?

Tom kitap okuyor.

Tom is reading a book.

Şu kitap onların.

That book is theirs.

Kitap yazdın mı?

Have you written a book?

Kitap ne hakkında?

What is the book about?

O kitap yenidir.

That book is new.

Bu kitap yenidir.

- This book is new.
- This book's new.

Bir kitap getirdim.

I brought a book.

Bu kitap benimdir.

This book is mine.

Kitap yere düştü.

The book fell to the floor.

Kitap masanın üstündedir.

The book is on the table.