Translation of "Uzak" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Uzak" in a sentence and their chinese translations:

- Benden uzak dur.
- Benden uzak durun.

不要接近我。

- Sydney buradan çok uzak.
- Sydney buradan uzak.

- 雪梨離這裡很遠。
- 悉尼离这里很远。
- 悉尼離這裡很遠。

Benden uzak durun.

不要接近我。

Evim buraya uzak.

我家离这儿很远。

Çimimden uzak dur.

滚出我的草坪!

Benden uzak dur.

不要接近我。

Sandalye kapıdan uzak.

椅子离门很远。

Mutfağımdan uzak dur.

别进我的厨房。

Pencereden uzak dur.

- 从窗旁走开。
- 从窗边走开。

Tom'dan uzak durmalısın.

你应该离汤姆远点儿。

O uzak mı?

遠嗎?

Benim evim uzak.

我家很远。

Odamdan uzak dur.

别进我的房间。

Çimlerden uzak durun.

- 不要走在草地上。
- 從草地裏出來。

Çimden uzak durun!

離開草坪!

- Banka buradan uzak mı?
- Banka buraya uzak mı?

这里离银行远吗?

- O kadar uzak değil.
- O, o kadar uzak değil.

不是那么远。

O kadar uzak değil.

不是那么远。

Okulunuz evinizden uzak mı?

你的學校離你家很遠嗎?

İstasyon buradan uzak değildir.

火车站离这里不远。

Yağı ateşten uzak tutun.

讓油遠離火。

Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.

遠離電器設備。

Hâlâ buraya uzak mı?

离这里还远吗?

Havaalanı ne kadar uzak?

到机场有多远?

O buradan uzak mı?

- 离这儿远吗?
- 离这里远不远?

Çocukları göletten uzak tutun.

让孩子远离池塘。

Metro istasyonu oldukça uzak.

地铁站有点儿远

Lütfen ondan uzak dur.

请远离他。

Bu adamdan uzak dur.

离这家伙远点。

Orası buradan uzak mı?

- 离这儿远吗?
- 离这里很远吗?

Buradan oraya uzak değil.

- 从这儿到那儿是很近的。
- 离这里不远。

Onun telaffuzu mükemmel olmaktan uzak.

他的发音远非完美。

Karıncalar ve zürafalar uzak akrabadırlar.

蚂蚁和长颈鹿是远亲。

Bu yer bankadan uzak mı?

这里离银行远吗?

Bu ingilizce deneme mükemmellikten uzak.

这篇英语作文离完美还差得远。

Hokkaido çok uzak, değil mi?

北海道很遠,不是嗎?

- İşimden uzak dur.
- İşime karışma.

别管我的事。

Uzak geçmiş hakkında konuşarak oturduk.

我们坐着谈很久以前的事。

Çocuklar nehirden uzak durmalı. Tehlikeli.

儿童应该远离河流。有危险。

Karıncalar ve zürafalar uzak kuzenlerdir.

蚂蚁和长颈鹿是远亲。

O, o kadar uzak değil.

不是那么远。

O buradan çok uzak mı?

离这里很远吗?

Tom ondan uzak durmamı istiyor.

Tom要我離他遠一點。

- Her gün bir elma, doktoru uzak tutar.
- Günde bir elma, doktoru uzak tutar.

一天一苹果,医生远离我。

Onun evi bu mağazadan uzak değildir.

他家离这间商店不远。

Sana bilgisayarımdan uzak kalmanı söylediğimi düşündüm.

我说过让你离我的电脑远一点的。

Affedersiniz, Xinqiao Restoranı buraya uzak mı?

请问新桥饭店离这儿远不远?

Bu İngilizce kompozisyon mükemmel olmaktan uzak.

这篇英语作文离完美还差得远。

O, Nepal'de uzak bir köyde doğdu.

她出生于尼泊尔的一个偏远小山村。

Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.

河對岸有很多的垃圾。

Buradan çok uzak olmayan bir oda kiraladım.

我租了一間離這裡不遠的屋子。

Ve kendimizi kamusal alanlardan uzak tutabildiğimiz her yol,

以及我们可以远离公共场合的所有方式,

Nereye olduğunu sormak istemediğin uzak bir yere gidiyorum.

我回去很遥远的地方,不要问我那里。

Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.

我经常使用SSH来远程连接到我的电脑。

Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.

远亲不如近邻。

Eroin iyi bir şey değildir, ondan uzak dur!

白粉可不是好東西,離它遠一點!

Gözden uzak olan gönülden de ırak olur. Ayrı olduğunda teması kaybedersin.

久了不見,便會逐漸淡忘。分開以後,也就自然不會再聯絡了。

Tom buradan çok uzak olmayan bir mağazadan bir kamera satın aldı.

Tom在离这里不远的一家商店里买了一台相机。

Benim Çincem mükemmel olmaktan uzak, ama aşağı yukarı onun söylediği her şeyi anlayabiliyorum.

我的漢語並不完美,但能大致聽懂他所說的。