Translation of "Televizyon" in English

0.009 sec.

Examples of using "Televizyon" in a sentence and their english translations:

- Televizyon seyretme.
- Televizyon seyretmeyin.

- Don't watch TV.
- Do not watch TV.

- Televizyon seyrediyor.
- O, televizyon seyrediyor.

- He is watching TV.
- He's watching TV.

- Ben televizyon izliyordum.
- Televizyon seyrediyordum.

I was watching TV.

- Neden televizyon izlemiyorsun?
- Neden televizyon izlemezsin?
- Neden televizyon izlemiyorsunuz?
- Neden televizyon izlemezsiniz?

Why don't you watch TV?

Televizyon izliyorum.

I watch television.

Televizyon çalışmıyor.

- The television doesn't work.
- The television isn't working.
- The telly's not working.
- The television's not working.
- The television set's not working.
- The telly isn't working.
- The television set isn't working.

Televizyon açıktı.

The TV was turned on.

Televizyon bozuk.

The television is broken.

Televizyon izleriz

We watch television.

Televizyon izleyeceğim.

- I'm going to watch TV.
- I'll watch television.
- I'll watch TV.

Televizyon kapalı.

The television is off.

Televizyon izlerdik.

We used to watch TV.

Televizyon izleme.

Don't watch television.

Televizyon izleyebilirsiniz.

You can watch television.

Televizyon izlemeyin!

Don't watch television!

Televizyon izlemiyorum.

I'm not watching TV.

Televizyon seyrediyorum.

- I watch television.
- I'm watching TV.
- I'm watching television.
- I am watching television.
- I am watching TV.

- Tom televizyon seyrediyordu.
- Tom televizyon izliyordu.

Tom was watching TV.

- Sami televizyon izliyordu.
- Sami televizyon seyrediyordu.

Sami was watching television.

- Odasında televizyon izliyor.
- Odasında televizyon seyrediyor.

He's watching TV in his room.

- Televizyon her zaman açıktı.
- Televizyon hep açıktı.

The TV was on all the time.

- Televizyon izlemeye gideceğiz.
- Televizyon izlemek için gideceğiz.

We will go to watch TV.

- Çok fazla televizyon seyretmezdim.
- Televizyon fazla izlemezdim.

I didn't use to watch so much television.

Televizyon izlemek istemiyorum.

- I don't want to watch TV.
- I don't want to watch television.

Sürekli televizyon izliyorsun.

- You are watching TV all the time.
- You're watching TV all the time.

Televizyon tamir edilmeli.

The television set needs to be fixed.

Televizyon izlemekten bıktı.

He is tired of watching television.

Televizyon izlemeyi severim.

- I like to watch TV.
- I like watching TV.

Televizyon seyretmekten bıktım.

I'm tired of watching TV.

Televizyon izlemek istiyorum.

I want to watch television.

Televizyon izlemekten usandım.

I was tired of watching TV.

Biz televizyon izliyoruz.

- We are watching TV.
- We're watching TV.

Çünkü televizyon izliyorlar.

Because they're watching television.

Ben televizyon izlemem.

I do not watch television.

Benim televizyon bozuk.

- My television is broken.
- My TV is broken.

Odamda televizyon yok.

There is no TV in my room.

Televizyon bağımlısı olma.

Don't be a couch potato.

Dün televizyon izledim.

I watched television yesterday.

Hepsi televizyon izliyor.

They're all watching TV.

Televizyon çok ağır.

The TV is really heavy.

Bu televizyon ağır.

This television set is heavy.

Akşam televizyon izlerim.

I watch television in the evening.

Ben televizyon seyretmiyorum.

- I do not watch television.
- I don't watch TV.
- I don't watch television.

Televizyon izlemekten bıktım.

I was tired from watching TV.

Tom televizyon izliyordu.

Tom was watching TV.

Nadiren televizyon izlerim.

I rarely watch television.

Gerçekten televizyon izlemiyorum.

I don't really watch TV.

Sadece televizyon izliyorum.

I'm just watching television.

Televizyon seyrederken uyuyakaldım.

I fell asleep while watching TV.

Sıkıldım. Televizyon izleyeceğim

I'm bored. I'll watch TV.

Birçok televizyon izliyorum.

I watch a lot of TV.

Pek televizyon izlemiyorum.

- I don't watch much TV.
- I don't watch a lot of TV.

Televizyon izlemiyor musun?

Don't you watch television?

Televizyon çalışmayı durdurdu.

- The TV stopped working.
- The television stopped working.

Televizyon çalışmayı durduruyor.

- The TV's stopped working.
- The television's stopped working.

Artık televizyon izlemiyorum.

I don't watch TV anymore.

Tom televizyon izlemiyor.

Tom isn't going to watch TV.

Asla televizyon izlemem.

I never watch TV.

Televizyon izliyor musun?

Are you watching TV?

Onlar televizyon seyrediyorlar.

They're watching TV.

Tom televizyon izliyor.

- Tom is watching TV.
- Tom is watching television.

Evimizde televizyon yok.

We don't have a TV in our house.

Nerede televizyon izlersin?

Where do you watch TV?

Dün televizyon izledi.

He watched TV yesterday.

Televizyon kendiliğinden açıldı.

The TV randomly turned on.

- O TV seyrediyor.
- Televizyon seyrediyor.
- O, televizyon seyrediyor.

- He is watching TV.
- He's watching TV.

- Çoğu zaman televizyon izler.
- Sık sık televizyon izler.

He often watches TV.

- Kız kardeşim televizyon izliyor.
- Kız kardeşim televizyon izler.

My sister watches television.

- O zamanda televizyon seyrediyordum.
- O zaman televizyon izliyordum.

I was watching TV then.

- Televizyon izlemek ister misin?
- Televizyon seyretmek istiyor musun?

Do you want to watch television?

- Tom dün televizyon izledi.
- Tom dün televizyon seyretti.

- Tom watched TV yesterday.
- Tom watched television yesterday.

- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsiniz.
- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsin.
- Akşam yemeğinden sonra televizyon izleyebilirsin.

You can watch television after dinner.

Ama yıllarca televizyon medyası

But years of television media

Her zaman televizyon izliyorsun.

You are always watching TV.

İki televizyon setimiz var.

We have two television sets.

Televizyon için yer açmalısın.

You must make room for the television.

Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.

Television can dull our creative power.

Lütfen televizyon görüntüsünü ayarla.