Translation of "Sexual" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Sexual" in a sentence and their turkish translations:

Mi experiencia sexual es profundamente diferente.

Cinselliğimi nasıl deneyimlediğim ciddi anlamda değişti.

Tradicionalmente, hemos definido el acto sexual

Geleneksel olarak cinsellik eylemini

Tu religión, tu discapacidad, tu orientación sexual,

inancınız, engeliniz, cinsel yöneliminiz,

Para controlar su vida personal, financiera y sexual.

kişisel, finansal ve cinsel yaşamlarını kontrol etmediler.

Hemos introducido la educación sexual en las escuelas,

Okullara cinsellik eğitimi getirdik

Cuál es el comportamiento sexual apropiado e inapropiado,

ve uygunsuz cinsel davranışın ne olduğunu anladıklarında,

Él solo la llama cuando siente deseo sexual.

O sadece azdığında onu arar.

La capacidad sexual de Tom impresionó a Mary.

Tom'un cinsel yetenekleri Mary'yi etkiledi.

De concientización acerca del abuso sexual y la protección.

bir program yapmaya karar verdim.

¿Por qué ocurre la violación y el abuso sexual?

Tecavüz ve cinsel istismar neden oluyor?

Y más aún sobre la violación y el abuso sexual,

konuşmak bir yana,

Una demostración de poder o la opresión sexual del abusador.

Bir güç gösterisi veya tacizcinin cinsel baskısı.

La discriminación sobre la base del género sexual está prohibida.

Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.

Él no quiere que le hables sobre tu vida sexual.

O senden seks yaşamını anlatmanı istemiyor.

Los preservativos ofrecen protección contra las enfermedades de transmisión sexual.

Prezarvatifler seksüel hastalıkların geçmesinden korurlar.

Nunca he visto un órgano sexual tan malo en mi vida

ben hayatımda bu kadar kötü bir cinsel organ görmedim

Sami raptó a Layla y la mantuvo como una esclava sexual.

Sami, Leyla'yı kaçırdı ve onu bir seks kölesi olarak tuttu.

Si más de la mitad de las mujeres tienen algún problema sexual,

Kadınların yarısından fazlası aynı tür cinsel problemi yaşıyorsa

El médico me dijo que había contraído una infección de transmisión sexual.

Doktorum bana cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalandığımı söyledi.

Tom estaba sorprendido por lo que aprendió en la clase de educación sexual.

Tom,seks dersi sınıfında öğrendiklerine şaşırmıştı.

Desde el punto de vista de la moral sexual los habitantes de América del Norte son más conservadores que los europeos.

Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.