Translation of "Financiera" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Financiera" in a sentence and their turkish translations:

Con una recompensa financiera.

ilk katılımı başlattık.

Una mayor seguridad financiera,

daha güçlü bir ekonomik güvenlik,

Por ejemplo, pérdida financiera:

Örneğin, maddi kayıp:

Nuestras selfis y nuestra información financiera

tüm selfilerimiz hepsi bir yerde;

Esto solo desde la perspectiva financiera.

Bu yalnızca finansal açı.

Hubo una crisis financiera en 2009.

2009 yılında mali bir kriz vardı.

Zúrich es considerada una metrópoli financiera.

Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.

Rusia está enfrentando una gran dificultad financiera.

- Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşı karşıyadır.

No era una carga financiera para ella.

Onun üstünde mali bir yük değildi.

Para controlar su vida personal, financiera y sexual.

kişisel, finansal ve cinsel yaşamlarını kontrol etmediler.

Nos sentimos, como familia, devastados financiera y emocionalmente.

Aile olarak hem ekonomik hem de manevi yönden hırpalanıyorduk.

Sino el presidente de la Asociación Financiera Estadounidense,

bunu başkanlık makamında dile getiren

Podemos contar con él por la ayuda financiera.

Mali yardım için ona güvenebiliriz.

Él no era una carga financiera para ella.

Onun üstünde mali bir yük değildi.

La situación financiera está empeorando semana a semana.

Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.

Después se supone que voy a tener ayuda financiera.

Sonra finansal desteğin gelmesi gerekiyor.

Las víctimas del huracán recibieron ayuda financiera del Gobierno.

Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.

La crisis financiera mundial ha sido la consecuencia de esta mala gestión

Küresel Mali Kriz, bu kötü yönetimin sonucuydu

Acabo de decir que la situación financiera de su familia no es buena porque

Az önce de söylemiştim ailesinin maddi durumu iyi değil çünkü

Tom trató de no oír a Mary y a John discutir su situación financiera.

Tom, Mary ve John'un finansal durumlarını tartışmalarını dinlememeye çalıştı.