Translation of "Comportamiento" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Comportamiento" in a sentence and their turkish translations:

Cambiaríamos nuestro comportamiento.

davranışlarımızı değiştiririz.

El segundo comportamiento,

Ve ikinci davranış işe,

- Me ha ofendido su comportamiento.
- Estaba ofendido por su comportamiento.

Onun davranışından incindim.

Es un comportamiento importante

önemli bir davranıştır

En realidad, este comportamiento

Yine aslında bu davranış

Actitud alegre comportamiento sincero

neşeli tavrı samimi davranışları

Su comportamiento es admirable.

Onun davranışı övgüye değer.

Apenas soporto su comportamiento.

Onun davranışına güçlükle katlanıyorum.

Tu comportamiento fue vergonzoso.

Senin davranışın yüz kızartıcıydı.

Su comportamiento me molestó.

Davranışına sinirlendim.

- Deberías estar avergonzado de tu comportamiento.
- Deberías tener vergüenza de tu comportamiento.

Davranışından utanmalısın.

Un comportamiento nunca antes registrado.

Daha önce hiç kayda alınmamış bir davranış.

Su comportamiento petulante es ofensivo.

- Onun kendini beğenmişliği kırıcı.
- Onun kendini beğenmiş davranışı kırıcıdır.
- Onun kendini beğenmiş tavırları kırıcı.

Nos sorprendimos de su comportamiento.

Onun davranışı bizi şaşırttı.

No me gusta tu comportamiento.

Davranışını sevmiyorum.

Su comportamiento realmente me sorprendió.

Onun davranışı beni gerçekten şaşırttı.

Estaba avergonzado de mi comportamiento.

Ben davranışımdan utandım.

Su comportamiento nos pareció infantil.

- Biz onun davranışını çocuksu olarak saydık.
- (Davranışını) çocukluğuna verdik.

Estoy harto de su comportamiento.

Onun davranışından usandım.

- Debes poner fin a este comportamiento estúpido.
- Debes ponerle fin a este comportamiento estúpido.

Bu aptalca davranışa son vermelisin.

Sino que es un comportamiento adquirido.

Bu, öğrenilmiş davranış.

Su comportamiento raro provocó nuestras sospechas.

Onun tuhaf davranışı şüphelenmemize neden oldu.

Su comportamiento hizo enfadar al policía.

Onun davranışı polisi kızdırdı.

Su comportamiento inusual despertó nuestra sospecha.

Onun uygunsuz hareketleri kuşkumuzu uyandırdi.

Su comportamiento es muy extraño hoy.

Onun davranışı bugün çok gariptir.

No estoy feliz por tu comportamiento.

Senin tavrından mutlu değilim.

El comportamiento de Tomás ha cambiado.

Tom'un davranışı değişti.

No hay excusa para su comportamiento.

Davranışın için mazaret yok.

No puedo soportar más su comportamiento.

Onun davranışına daha fazla dayanamam.

- Su comportamiento está creando un montón de problemas.
- Su comportamiento está generando un montón de problemas.
- Su comportamiento está ocasionando un montón de problemas.

Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.

Este comportamiento está prohibido por el Islam

İslamiyet'e göre haram olan bu davranış

El comportamiento del hombre era muy extraño.

Adamın davranışı çok garipti.

No puedo soportar el comportamiento de ella.

Onun davranışına katlanamam.

El comportamiento de esos animales es absurdo.

Şu hayvanların davranışı saçmadır.

Él se avergüenza de su propio comportamiento.

O, davranışından utandı.

Mi hijo se avergüenza de su comportamiento.

Oğlum kendi davranışından utanıyor.

A veces tiene un comportamiento muy raro.

Bazen onun garip bir davranışı vardır.

Su comportamiento es consistente con sus palabras.

Onun davranışları sözleriyle tutarlı.

Un comportamiento así puede provocar un accidente.

Böyle bir davranış bir kazaya neden olabilir.

Me extraña el comportamiento de mi ordenador.

Bilgisayarımın davranışı beni şaşırtır.

¿Qué conclusión sacas de su comportamiento anormal?

Onun anormal davranışından ne sonuç çıkarıyorsun?

El comportamiento de Tom no era aceptable.

Tom'un davranışları kabul edilebilir değildi.

Esto puede cambiar el comportamiento de un animal

Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor

Cuál es el comportamiento sexual apropiado e inapropiado,

ve uygunsuz cinsel davranışın ne olduğunu anladıklarında,

Cuando se trata de nuestro propio mal comportamiento,

Kendi kötü davranışlarımıza gelince

A menudo mostraron una mejora en el comportamiento,

davranışlarında iyileşme görüldü

¿De dónde salió el hermoso comportamiento del Islam?

nerede kaldı Müslümanlığın güzel davranışı?

Su comportamiento está creando un montón de problemas.

Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.

Tu comportamiento va más allá de lo extraordinario.

Davranışınız çok sıradışı.

El doctor siguió observando el comportamiento del paciente.

Doktor, hastanın davranışını gözlemlemeye devam etti.

Su comportamiento no es normal para una jovencita.

Onun davranışı genç bir kız için normal değil.

Su comportamiento no es normal para una joven.

Onun davranışı genç bir kız için normal değil.

Yo no estaba contento con tu mal comportamiento.

Ben senin kaba davranışlarından memnun değildim.

Ella no tolera el comportamiento de su marido.

O, kocasının yaptıklarına katlanamıyor.

Su comportamiento es anormal para una niña pequeña.

Bir genç kız için onun davranışı anormal.

Ella estaba avergonzada del comportamiento de sus niños.

Çocuklarının davranışından utandı.

Tom quedó sorprendido con el comportamiento de Mary.

Tom Mary'nin davranışına şaşırmıştı.

Tom está completamente indignado del comportamiento de Mary.

Tom Mary'nin davranışından tamamen bıktı.

Tom estaba escandalizado con el comportamiento de María.

Tom Mary'nin davranışıyla şok oldu.

Mary resultó sorprendida por el comportamiento de Alice.

Mary, Alice'in davranışına şaşırdı.

- Tu conducta me sorprende.
- Estoy sorprendido de tu comportamiento.

Davranışına şaşırdım.

El comportamiento de este hombre es misterioso y sospechoso.

Bu adamın davranışı gizemli ve şüphelidir.

Me llamas niño pero tu comportamiento es más infantil.

Bana çocuk diyorsun ama sen benden daha çocukmuşsun gibi davranıyorsun.

Su apariencia y comportamiento me hacían avergonzar de él.

Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.

Tus metas tienen que estar en línea con tu comportamiento,

Asıl amaç hedeflerinizle davranışlarınızın uyuşmasıdır

Algunas personas sintieron que el comportamiento de Tom fue inapropiado.

Bazı insanlar Tom'un davranışının uygunsuz olduğunu hissetti.

No tengo que dar cuenta a usted de mi comportamiento.

Yaptıklarımın hesabını sana verecek değilim.

- ¿Cómo puedes justificar tu comportamiento?
- ¿Cómo puede justificar su conducta?

Davranışını nasıl haklı gösterebilirsin?

Su comportamiento en la fiesta estuvo lejos de ser perfecto.

Onun partideki davranışının mükemmellikle alakası yoktu.

Ellos se sintieron avergonzados del mal comportamiento de su hijo.

Onlar, oğullarının vahşi davranışlarıyla kendilerini rezil hissettiler.

Tom dice que no aguanta más el comportamiento de Mary.

Tom Mary'nin davranışına artık katlanamayacağını söylüyor.

Tom creyó que el comportamiento de Mary había sido inapropiado.

Tom Mary'nin davranışının uygun olmadığını düşündü.

Tom se disculpó por el comportamiento grosero de su hijo.

Tom oğlunun kaba davranışı için özür diledi.

Ojalá pudiera decir que este tipo de comportamiento es poco común.

Keşke bu tür davranışların az görüldüğünü söyleyebilsem.

Acerca de lo que hace que las personas cambien su comportamiento.

yeni bir araştırmayı paylaşmak istiyorum.

Que las advertencias tienen un impacto muy limitado en el comportamiento.

çok makul bir varsayım gibi görünüyor.

Nuestras cámaras nocturnas revelan lo que, quizá, sea un nuevo comportamiento.

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

Tom dice que ya no puede ignorar más el comportamiento de Mary.

Tom Mary'nin davranışını daha fazla görmemezlikten gelemeyeceğini söylüyor.

Tom no se da cuenta de como su comportamiento afecta a los demás.

Tom kendi davranışlarının başkalarını nasıl etkilediğini fark etmiyor.

El complejo de inferioridad y el complejo de superioridad usualmente conducen al mismo comportamiento.

Aşağılık kompleksi ve üstünlük kompleksi genellikle benzer davranışa yol açar.

- Estoy avergonzado de la conducta de mi hijo.
- Estoy avergonzada del comportamiento de mi hijo.

Oğlumun davranışından utanıyorum.

Cambiar tu comportamiento para limitar la exposición al virus no reducirá tu riesgo a cero.

Virüse maruz kalmanızı sınırlayacak şekilde davranışınızı değiştirmek riski tamamen yok etmeyecek.

Para entender cada pequeña marca, cada pequeño comportamiento, cada especie y lo que hacen, cómo interactúan.

her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.

Es evidente que el comportamiento humano es más peligroso para el medio ambiente que la radiación.

Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.

Su vestimenta es la de un caballero, pero su forma de hablar y su comportamiento son los de un payaso.

Kıyafeti bir beyefendininki gibi ama konuşması ve davranışı bir palyaçonunki gibi.

No creo que haya alguna excusa para su comportamiento. Al mismo tiempo, deberíamos escuchar lo que él tenga que decir.

Onun davranışı için herhangi bir mazeret olduğunu sanmıyorum. Aynı zamanda, onun söylemek zorunda olduğunu dinlememiz gerekiyor.

Los jóvenes que sean pillados violando las nuevas normas de comportamiento perderán su derecho a viajar libremente y tendrán que completar trabajos comunitarios no remunerados para recuperar su derecho.

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.