Translation of "Controlar" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Controlar" in a sentence and their turkish translations:

Como no podemos controlar

ve bizler insanlar ve koşulları

Debemos controlar nuestras pasiones.

Tutkularımızı kontrol etmeliyiz.

No me puedo controlar.

Kendimi kontrol edemiyorum.

No puedo controlar a Tom.

Tom'u kontrol edemiyorum.

No pude controlar mis lágrimas.

Gözyaşlarıma engel olamadım.

No podemos controlar el tiempo.

Biz havayı kontrol edemeyiz.

Ella no puede controlar sus emociones.

O, duygularını kontrol edemez.

Bob no podía controlar su ira.

Bob öfkesini kontrol edemedi.

La ira es difícil de controlar.

Öfkeyi kontrol etmek zordur.

Tom no pudo controlar su enfado.

Tom öfkesini kontrol edemedi.

Tom no pudo controlar sus emociones.

Tom duygularını kontrol edemedi.

controlar su contaminación y liderar la lucha.

kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.

Ella no puede controlar a sus niños.

O, çocuklarıyla baş edemiyor.

Le fue muy difícil controlar sus emociones.

Duygularını kontrol etmesi çok zordu.

Desearía poder averiguar cómo controlar mi apetito.

- Keşke iştahımı nasıl kontrol edebileceğimi anlayabilsem.
- Keşke iştahımı nasıl kontrol edeceğimi anlayabilsem.

Tom no puede controlar a sus hijos.

Tom çocuklarını kontrol edemiyor.

Para controlar su vida personal, financiera y sexual.

kişisel, finansal ve cinsel yaşamlarını kontrol etmediler.

Él podía correr desenfrenado y controlar el entorno,

O kontrolden çıkmış koşabildi ve çevreyi kontrol edebildi.

La policía no pudo controlar a la turba.

Polis kalabalığı kontrol edemedi.

Este estudio intentó controlar todos los factores de desviación,

Bu çalışmada veriler dikkatle seçildi;

Y respeto por su habilidad de controlar nuestro clima.

ve iklimimizi kontrol etme yeteneğine saygı.

Cómo controlar la contaminación ambiental es un problema serio.

Çevre kirliliği ile nasıl uğraşacağın ciddi bir konudur.

Aquel que busca controlar el destino nunca encontrará paz.

Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.

Tom hizo lo que pudo para controlar su temperamento.

Tom öfkeyi kontrol altında tutmak için elinden geleni yaptı.

- Tom no supo controlarse.
- Tom no se pudo controlar.

Tom kendini kontrol edemedi.

No se ha hecho casi nada para controlar este mercado.

bu pazarda hüküm sürmek için neredeyse hiçbir şey yapmadı.

Que las personas tenían menos necesidad de controlar desde lo cognitivo

insanlar bilişsel kontrole daha az ihtiyaç duyuyor.

- A Tom no le gusta el no ser capaz de controlar a Mary.
- A Tom no le gusta no ser capaz de controlar a María.

Tom Mary'yi kontrol edememekten hoşlanmıyor.

Y luego usar la luz para controlar cómo se activan las neuronas.

ve ışık kullanarak nöronların ateşlemelerini kontrol ediyoruz.

De ayudar a controlar una pandemia a través del rastreo de contactos.

bir pandemiyi kontrol etmeye yardımcı olma vaadini veriyor.

Y de este modo cualquiera puede controlar el progreso de su herida,

Ve bu, herkesin yaranın ilerlemesini izleyebilmesi ve

Tomás no se pudo controlar al ver a María besando a Juan.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde kendini kontrol edemedi.

Funcionarios de salud están tratando de controlar un alarmante brote de SARS.

"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"

"Una luz roja es lo que usan para controlar el tráfico en la calle".

"Kırmızı ışık trafik olduğunda yoldan geçerken kullanılıyor." dedi.

Las siguientes cuatro a seis semanas son cruciales para controlar el masivo estallido del Ébola.

Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir.

El profesor también puede controlar a sus alumnos ya que está en la imagen frente a todos

herkes karşısında görüntüde olduğu içinde öğretmen aynı zamanda öğrencilerini de kontrol edebiliyor