Translation of "Indispensables" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Indispensables" in a sentence and their turkish translations:

Pero los calzoncillos... ...no son indispensables.

Ama külot gibi bir şey, olmasa da olur.

Lincoln dijo que las tropas eran indispensables.

Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.

Los vehículos son indispensables para la vida urbana.

Arabalar banliyö hayatı için kaçınılmazdır.

Los herbarios son instrumentos indispensables para los botanistas.

Şifacılar; botanikçilerin vazgeçilmezleridir.

Toda persona, como miembro de la sociedad, tiene derecho a la seguridad social, y a obtener, mediante el esfuerzo nacional y la cooperación internacional, habida cuenta de la organización y los recursos de cada Estado, la satisfacción de los derechos económicos, sociales y culturales, indispensables a su dignidad y al libre desarrollo de su personalidad.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.