Examples of using "Miembro" in a sentence and their turkish translations:
Bir üyeye daha ihtiyacımız var.
Her üye katılmalı.
Ben ekibin bir üyesiyim.
Ben sevinç kulübün bir üyesiyim.
Bu derneğin bir üyesi misiniz?
cafcaflı partinin üyesi
Herhangi bir kulübe üyemisin?
Ben yönetim kurulu üyesiyim.
- Ben beyzbol takımına üyeyim.
- Beyzbol takımının bir üyesiyim.
Tom bu örgütün bir üyesidir.
- Sen beyzbol takımının üyesi misin?
- Beyzbol takımının bir üyesi misin?
Tom bir çetenin üyesi gibi görünüyor.
O, takımın bir üyesi olarak seçildi.
Basketbol takımının bir üyesiyim.
Müzik kulübüne üyeyim.
O, komitenin bir üyesidir.
Ben bir yüzme kulübündeyim.
Ben üye değilim.
Kulübün her üyesi mevcuttu.
Tom koronun bir üyesidir.
Yumiko tenis kulübünün üyesidir.
Mike yüzme kulübünün bir üyesi midir?
Litvanya Avrupa Birliği'nin bir üyesidir.
Joseph artık partinin bir üyesidir.
1980'de kulübün bir üyesi oldum.
Ermenistan, Avrupa Birliği üyesi mi?
Avusturya ,Avrupa Birliği'nin bir üyesidir.
O, golf kulübünün bir üyesidir.
O,futbol kulübünün bir üyesi.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
Ben gönüllü itfaiyeye katılmaya karar verdim.
Tom büyük bir ailenin mensubudur.
Klanın yeni üyesiyle tanışıyor herkes.
Bu kütüphanede bir üye olmak çok kolay.
On yıl önce kulübün bir üyesi oldum.
Tom ailemizin bir üyesi gibiydi.
Tom artık bu kulübün bir üyesi değil.
Artık bizim kulübün bir üyesi değil.
''Danimarka Parlamentosundan birine asla saldırmazlar.'' dedi.
Geniş kolugo sosyal ağının bir üyesi.
Paul McCartney'in bir grupta olduğunu dşünün.
Derneğe üyelik için başvurdum.
O, Everest dağına tırmanan araştırma ekibinin bir üyesiydi.
Erkek kardeşim kurtarma ekibinin bir üyesidir.
O, Demokratik Parti'nin prestijli ve etkili bir üyesidir.
Tom artık bizim komitenin bir üyesi olamaz.
Ben ortaokulda iken futbol kulübünün bir üyesiydim.
Bu kedi, tabiri caizse, ailemizin bir üyesidir.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
Ülkemin Avrupa Birliği üyesi olmasını istemiyorum.
Harran'lı değil sendikalı olmak daha önemli bir durum haline geldi
Karısının ikinci kuzeni Yahudi yargı meclisinin üyesiydi.
Tom gizli bir topluluğun üyesi.
Burada hepiniz, ya bir arkadaşsınız ya da bir aile mensubu.
Kate kraliyet ailesinin tam üyesi oldu.
Şimdi veya daha önce Amerika Birleşik Devletleri Komünist Partisinin bir üyesi oldun mu?
Her ülke U.N.'a ait değildir.
Bahri kabilesine dahil olan Baybars aralarında en güçlüsüydü
uğruyordu . Grissom, Amerika'nın en deneyimli astronotlarından biriydi: O,
Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.