Examples of using "Derecho" in a sentence and their turkish translations:
O hukuk okumaya karar verdi.
Bu onların hakkı.
Ve bu onun hakkıydı.
Hiç kimse o hakka sahip değil.
Sağ kolunuzu kaldırın.
Hakkın için savaş.
Dik oturun.
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- Sessiz kalma hakkına sahipsiniz.
Her insanın kendini savunma hakkı var.
Bunu yapmaya hakkın yok.
Yaratıcı olma hakkına sahipsin.
seçme seçilme hakkı,
medeni kanun gibi yasalar
- O, Harvard'da hukuk eğitimi görüyor.
- O, Harvard'da hukuk okuyor.
Hemen onun sokağında.
Yanıt verme hakkın yok.
Tom'un bilme hakkı var.
O, Harvard'da hukuk okudu.
O, sağ kolunu uzattı.
Gerçeği bilmek hakkın.
Seni üzmeye hakları yoktu.
Sağ omzum acıyor.
Her insanın kendini savunma hakkı var.
Ölüm bir haktır.
Doğruca yatmaya gittim.
Bu sokak boyunca düz gidin.
Bir avukat tutma hakkın var.
Mutlu olmaya hakkın var.
Doğruca plaja gidelim.
Herkesin bir devamsızlık hakkı vardır.
Burada bulunmaya sonuna kadar hakkım var.
Serbest konuşma özgürlüğün var ama iftira etme hakkın yok.
Sağ gözümle hiçbir şey göremiyorum.
faşizme karşı hakkımızı istiyoruz!
program bu konu da hakkını veriyor yani
Sağ ayağım uyuşuyor.
Sarhoş adam düz yürüyemiyordu.
Hukuk fakültesi nerede?
Ben sağ kolumu kaldıramıyorum.
Kimsenin seni yargılamaya hakkı yok.
Müdahale etme hakkım yoktu.
Doğruca eve gidiyorum.
Bir avukata danışmanız hakkına sahipsin.
- Tom oy verme hakkına sahiptir.
- Tom'un oy kullanma hakkı var.
Bunu bana sormaya hakkın yok.
Sağ dirseğim çok acıyor.
Tom gerçeği bilme hakkına sahip.
Onlar kendileri için karar verme hakkına sahip olmalıdır.
Sağ ayağım üstünde dik duracaktım.
Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.
O, üniversitede hukuk eğitimi alıyor.
Daha iyi tedavi hakkına sahiptir.
Tom'un onu söylemeye hakkı yok.
Herkesin kendi görüş hakkı vardır.
Bir genç hayal kurabilir, değil mi?
Düşündüğümü söyleme hakkım var.
Doğrudan eve geleceğini düşündüm.
Bunu yapmaya hakkı yok.
Hukuk fakültesinden mezun oldu.
Bu kutuyu açmaya hakkın yok.
İstediğimiz yerde yaşama hakkımız var.
Sağ ön kolunda bir sivrisinek var.
O sanat için hukuku terk etmeye karar verdi.
Tom'un her inçi bir beyefendi idi.
Ben kadınım ve araba kullanmaya hakkım var.
tanınmaya değer olduğumu anlatmak istiyorum.
ya da LSAT sınavına çalışıyor
bu soruları sormak en doğal hakkımız
şafak vakti Napolyon'un sağ kanadına ulaştı.
Caddenin sonuna kadar dümdüz git.
Onu yapmaya hakkı olmadığına inanıyordum.
Gençken hukuk okuduğu söyleniyor.
Avukatımı arama hakkım var.
- Ödevsiz hak, ayrıcalıktır.
- Ödevsiz hak, imtiyazdır.
Sağ kolunun altında bir paket taşıyor.
Tom hukuk okumaya karar verdi.
Yale Üniversitesinde hukuk eğitimi aldı.
Tom doğruca postaneye gitti.
ve ceza adalet sistemindeki ilişki,
korunması gereken bir insan hakkı.
suyu bıraktığın zaman niye düz düşüyo madem ivmeli bişey
Eğer ki kadın isterse bunları almama hakkına sahip
O, kasabaya vardığında doğruca onu görmeye gitti.
Nakit ödersem bir indirim olur mu?
Sen benim mallarını gasp etmek hiçbir yasal hakka sahip değilsin.
Tom kazada sağ kolunu kırdı.
Yol sonraki 50 metre boyunca düzdür.
İnsan haklarının birincisi susmaktır.
Tom'un Mary'nin olduğu kadar çok burada olma hakkı var.
Tom'un yaptığını yapma hakkı yoktu.
sevdiklerinin ellerinden alınıp satılmamasını
Kiliseye varana kadar dümdüz git.
İki yıl önce sağ gözümdeki görme yeteneğimi kaybettim.
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
Sağ gözüm diğerinden çok daha iyi görüyor.
Bu sebeple, bilişsel özgürlüğe dair haklara ihtiyacımız var.
Sağ kanatta ise, Kartaca gemileri Romalıları ikiye katlamış durumda.