Examples of using "Toda" in a sentence and their turkish translations:
Kesinlikle haklısın.
aynı yönde ilerlediğini
Hepsinin gerçeğini.
- Ben bütün gece boyunca ağladım.
- Bütün gece ağladım.
Bütün gece kar yağıyordu.
O tüm umudunu kaybetti.
Bütün gece konuşmaya devam ettiler.
Bütün gece uyumadın mı?
Yağmur bütün gece mi yağdı?
kariyerlerinden, toptan hayatlarından
aşırı kibar, tombul ve göze çarpan bir çocuktum
O bütün akşam sürdü.
Biz oldukça samimi olarak konuştuk.
Tamamen haklısın.
- Ben bütün gece çalıştım.
- Bütün gece çalıştım.
Bütün gece boyunca kutlama yaptık.
Kesinlikle doğrusun.
Bütün gece boyunca dans ettim.
Tüm gece boyunca dans ettik.
Ben bütün gece boyunca ağladım.
Tüm yardımınızı takdir ediyorum.
Bütün gece içtik.
Tüm bu hafta çalıştım.
Bütün gece dans edelim.
Bütün gece araba sürdüm.
Tamamen haklıydın.
Tüm gece boyunca yağmur yağdı.
Ben bütün İspanya'yı dolaştım.
Bütün gece boyunca düzüştüler.
Tom ümidini yitirdi.
Tom her olasılığı araştırdı.
Biz Avustralya'yı dolaştık.
Ben bütün gece yatmadım.
Bütün geçen hafta yağmur yağdı.
Onlar tüm töreni filme çektiler.
Gece boyunca kar yağdı.
Hayatın boyunca çalışmak zorundasın.
Bütün meyveler kötü gitti.
- Bütün ömrü boyunca orada yaşadı.
- Ömrü orada geçti.
Tüm heyecanla yemek yemeyi unuttum.
Tüm bu yaş aralıklarından insanlar,
tüm yörüngeyi anlamaya koyuldular.
şehir genelinde elektrik kesintisi,
bütün insanlığın atası olarak görmek.
azmimi baltalıyor.
Anadolu'nun dört bir yanına dağıldılar
bütün su buharlaşacak
Tüm mürettebat kurtarıldı.
Tom bütün gece çalıştı.
Ne pahasına olursa olsun onu kurtarmalıyım.
Sütün hepsi döküldü.
Her kuralın bir istisnası vardır.
Her gülün dikeni vardır.
- Adam bütün umudunu yitirmişti.
- Adam bütün ümidini kaybetmişti.
O, bütün Avrupa'yı gezdi.
Tom bütün suyunu tüketti.
Biz birçok çeşit yiyecek yeriz.
Tüm dünya şok oldu.
Tom bütün gece boyunca bağırdı.
Bütün gece ağladı.
- O, bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
- Ömrü boyunca fakirliği bitmedi.
Tüm toplantı boyunca yağmur yağdı.
O, bütün gece çalışır.
O tam hızda koştu.
Oda tamamen darmadağınıktı.
O, gece boyunca çalıştı.
Bütün öğleden sonra boyunca yağmur yağdı.
Onlar bütün gece boyunca dans etti.
Her kural için istisnalar vardır.
Evet. Çok haklısın.
Bütün ulus barış istiyor.
Hadi, bize bütün hikayeyi anlat.
O tüm hayatı boyunca burada yaşadı.
O bütün gece çalışır.
Bütün günü bununla harcayamayız.
Tüm ümidini kaybetti.
Küba'daki herkes onu sever.
Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.
Çetenin hepsi burada.
Ben tam gaz çalışıyorum.
- Her tip kitabı okurum.
- Her tür kitabı okudum.
Bütün sabah çalışmaya devam ettim.
Bütün ödevlerim tamam.
Bu feci soğuk.
Kremimiz bitti.
Her din cinayeti yasaklar.
Avrupa'nın her yerinde bulundum.