Translation of "Vehículos" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Vehículos" in a sentence and their turkish translations:

Aquí permutamos vehículos.

Biz burada araba ticareti yaparız.

Tenemos 5 vehículos de exploración.

5 adet keşif aracımız var

Los vehículos económicos te ahorran dinero.

Ekonomik arabalar size tasarruf sağlar.

Unas pocas personas tienen dos vehículos.

Birkaç kişinin iki arabası var.

Los vehículos alemanes están entre los mejores.

Alman arabaları en iyileri arasındadır.

Tuvieron que abandonar sus vehículos en la nieve.

Araçlarını karda terk etmek zorunda kaldılar.

Los vehículos son indispensables para la vida urbana.

Arabalar banliyö hayatı için kaçınılmazdır.

Y están buscando descarbonizar toda su flota de vehículos.

ve araç filosunun tamamını karbondan arındırmak istiyorlar.

La brigada de bomberos ahora tiene vehículos más modernos.

İtfaiye şimdi daha modern araçlara sahip.

Todos los vehículos policiales fueron equipados con vidrios blindados.

Tüm polis arabaları kurşun geçirmez cam ile donatılmış.

Sería un mundo de megaciudades de neón y vehículos voladores.

Neon mega şehirler ve uçan araçlar olacaktı.

Ella dirige desde hace años la asociación de vehículos eléctricos

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

Tienes que poner ojo con los otros vehículos cuando conduzcas.

Araba kullanırken diğer arabalara dikkat etmelisin.

Y en Oslo, podemos ver cómo propietarios entusiastas de vehículos eléctricos

Ve Osla'da Elektrikli Araç sahiplerinin tecrübelerini çevrelerindekilere anlatma

Los humanos son los vehículos que los genes usan para propagarse.

İnsanlar genlerin kendilerini yaymak için kullandığı araçlardır.

Todas las calles que conducen a la ciudad están abarrotadas de vehículos.

Şehre gelen tüm yollar arabalar dolu.

Nunca cruces la calle sin comenzar por verificar que no vengan vehículos.

Araba gelip gelmediğini kontrol etmeden asla caddeyi geçme.

Los vehículos, al menos cada tres meses, se inspeccionan para buscar defectos.

Araçlar arızalar için en az her üç ayda bir kontrol edilir.

En conducir, hay que mantener una distancia de los camiones y otros vehículos.

Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.

Vehículos que el estado se va a deshacer o va a vender. Los arreglamos.

Devletin artık ihtiyaç duymayıp satmayı planladığı taşıtları tamir ettik.

Contaminantes como éste derivan principalmente de la quema de combustibles en motores de vehículos.

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

He construido un camino tan sólido que los vehículos pequeños pueden pasar de forma segura.

öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.

El repentino aumento de vehículos está provocando un gran número de accidentes de tráfico cada día.

Arabaların ani çoğalması her gün çok sayıda trafik kazasına neden oluyor.