Translation of "Selva" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Selva" in a sentence and their turkish translations:

Sobreviver na selva não é tarefa fácil.

Ormanda hayatta kalmak kolay değil.

Na selva, a vida nunca é desperdiçada.

Yağmur ormanlarında hayat asla boşa harcanmaz.

O leão é o rei da selva.

Aslan ormanın kralıdır.

A cidade abandonada foi tragada pela selva.

Terk edilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.

... numa aldeia remota mesmo no centro da selva.

bulunan bir köye götürmek.

E, na selva, isso é uma grande perda.

Ve bu, ormanda büyük bir kayıp.

... podemos revelar a selva sob uma nova luz...

...yağmur ormanlarını yepyeni bir gözle görebiliyoruz.

Atravessar a selva sem uma catana não tem piada.

Ormanda pala olmadan ilerlemek eğlenceli değil.

No meio da selva densa, encontrámos esta clareira enorme.

Bakın, orman bizi bu büyük açıklığa getirdi.

Antes de ser libertado na selva. Quanto ao Gubbi...

ve ormana bırakılıyor. Gubbi'ye gelince...

Os tigres vivem na selva; os leões, na savana.

Kaplanlar cangılda, aslanlar savanada yaşar.

Ele escreveu um livro sobre sua aventura na selva.

O, ormandaki maceraları hakkında bir kitap yazdı.

Quem sabe que desafios a selva terá para nós amanhã?

Yarın ormanın bize sunacağı maceraları kim bilir?

Mas a humidade da selva deixa a rocha muito escorregadia.

Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.

Mas alguns animais tiram proveito da noite. NOITES NA SELVA

Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE

À noite... ... o dossel da selva ganha vida com animais fantásticos.

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

Aprendi que, na selva, são as coisas menores que podem ser mais perigosas.

Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.

E se há um ambiente onde precisamos de ter força, é na selva.

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

Qual será a melhor maneira de não atrair a atenção dos jaguares da selva?

Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?

Os medicamentos não durarão muito com o calor da selva. O tempo é essencial.

İlaçlar bu orman sıcağında uzun süre dayanmaz. Yani, vakit çok önemli.

Não é o único animal da selva que vê as coisas de forma diferente.

Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.

Mas as noites quentes na selva significam que pode manter-se ativa após escurecer.

Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.

- Você conseguiria sobreviver sozinho na natureza?
- Você sobreviveria sozinho na selva?
- Você sobreviveria sozinho no mato?

- Vahşi hayatta tek başına yaşayabilir misin?
- Çölde tek başına hayatta kalabilir misin?

- A maior parte da floresta amazônica permanece intacta.
- A maior parte da selva amazônica ainda é selvagem.

Amazon ormanının çoğu hâlâ vahşi.

É uma sonda a que nenhuma larva consegue escapar. À noite, a selva enche-se de animais rastejantes.

Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.

Mas é difícil manter contacto com tanto clamor à noite na selva. A solução dos colugos só foi descoberta recentemente.

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.

Foi aí que o maior matulão da zona decidiu que era altura de mostrar aos intrusos a porta da selva e a perseguição começou.

Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.