Examples of using "Leão" in a sentence and their turkish translations:
yani aslan kadar aslan
Bir aslan görüyorum.
Bu bir aslandır.
Bir aslan güçlüdür.
Bir aslan görüyorum.
Aslan et yiyor.
- Aslan bir hayvandır.
- Aslan, bir hayvandır.
- Aslan gürlüyor.
- Aslan kükrüyor.
Bu bir aslandır.
- Aslan et yiyor.
- Aslan et yer.
Bir aslan güçlüdür.
ve aslan da beni gördü,
Onlar bir aslanı canlı yakaladı.
Aslan et yiyor.
Hiç aslan gördün mü?
- Ben bir aslandan bahsediyorum.
- Bir aslan hakkında konuşuyorum.
Biz aslanı canlı yakalamak zorundayız.
Aslan kafesinden dışarı çıkmak için mücadele etti.
Tom aslanın kafesini açtı.
Joe ve ben dün bir aslan gördük.
Bir aslandan koşarak kurtulmaya çalışmamalıyım
Aslan ormanın kralıdır.
Joe ve ben dün bir aslan gördük.
Kükreyen aslan, oğlanı korkuttu.
şehre inen tilki, aslan ve domuz
Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi.
Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.
Tek başına bir sırtlanın aslan karşısında şansı yok.
Ben bir aslan gibi kükreyemem. Ben bir çakalım.
Ve böylece aslan koyuna aşık oldu.
Aşk ona bir aslan gücünü verdi.
At, aslan, köpek, keçi: bunlar hayvandır.
Bu aptalca bir soru olabilir ama hangisi daha güçlüdür-Bir kaplan mı veya bir aslan mı?
Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.
Bu erkek denizaslanı sırf balık yiyerek bu kadar büyümedi.
O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.
Aslan hayvanların kralı ise, kartal kuşların kralıdır.
Tanrı ölmedi, o kesinlikle hayatta. Aslan gibi kükreyerek içeride yaşıyor.
İyi bir cerrah bir kartalın gözüne, bir aslanın kalbine ve bir hanımın eline sahiptir.
Aslan hayvanların kralı iken, kartal da kuşların kralıdır.