Examples of using "Perda" in a sentence and their turkish translations:
O, kaybı telafi edecek.
Bu bir zaman kaybıydı.
Bu bir zaman kaybıdır.
Bu sizin kaybınız.
Bu büyük bir kayıptı.
O benim için büyük bir kayıptı.
Kim kaybı anlayacak?
Amnezi, "hafıza kaybı" anlamına gelir.
- Bu tam hasar değildi.
- Bu toplam zarar değildi.
188 milyon dolar zarar açıkladı
Kaybı telafi etmeliyim.
- Bu bir zaman kaybıdır.
- Bu bir zaman israfıdır.
O bir zaman kaybıydı.
O, büyük bir zaman kaybıdır.
Bu bir zaman kaybı.
O tamamen zaman kaybı.
Kayıp on milyon dolara varıyor.
Okul bir zaman kaybıdır.
Bu açıkça bir zaman kaybı.
O ders bir zaman kaybıydı.
O toplantı bir zaman kaybıydı.
Uykuluyken ders çalışmak zaman kaybıdır.
Onu yapmak zaman kaybı olurdu.
Uykun varken ders çalışmak bir zaman kaybıdır.
Tom hafıza kaybı çekiyor.
Hafıza kaybından muzdarip.
Izdırap, kayıplar, suçluluk ve utanç-
Ve bu, ormanda büyük bir kayıp.
O zaman ve para kaybıdır.
O, zaman ve para kaybıdır.
Sanırım bu bir zaman kaybı.
Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.
Tom hafıza kaybı yaşıyor.
Kısacası toplantı vakit kaybıydı.
Babasının kaybı onun için çok acı oldu.
O bilgisayar dersi bir zaman kaybıydı.
Amnezi, hafızanın kısmen ya da tamamen kaybıdır.
- Alopesi saç dökülmesi olarak da bilinir.
- Kellik saç kaybı olarak da bilinir.
Bu gazlar, bilincinizi kaybetmenize neden olabilir.
Bence Twitter bir zaman kaybıdır.
Bence TV izlemek zaman kaybıdır.
- Bu bir para kaybıdır.
- Bu bir para israfıdır.
Tom'un yardım etmesini istemek zaman kaybı olurdu.
Onun ölümü ülkemiz için büyük bir kayıptı.
İnsanlar sorunları tartışmanın bir zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.
Onun ölümü firmamız için büyük bir kayıptı.
Onun yaşında saç dökülmesine uğramak çok üzücü.
Tom oy vermenin bir zaman kaybı olduğunu düşündüğünü söylüyor.
Şirket geçen yıl bir milyar yen kaybına uğradı.
Onun hafıza kaybı fiziksel bir sorundan ziyade psikolojik bir sorun.
Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.
Ona yardımcı olma çabalarımın sadece bir zaman kaybı olduğundan korkuyorum.