Translation of "Rei" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Rei" in a sentence and their turkish translations:

O Rei Hrolf é o Rei Arthur dinamarquês.

Kral Hrolf, Danimarka Kralı Arthur'dur.

Ninguém admira o rei, exceto o próprio rei.

Kral hariç kimse krala hayranlık duymuyor.

'Rei Arthur' dinamarquês .

"Kral Arthur".

Morte ao rei!

Krala ölüm!

O rei renunciou.

Kral terk etmeli.

- Você precisa de um rei?
- Vocês precisam de um rei?

Bir krala ihtiyacınız var mı?

Que seu rei, Alexandre,

kralın Alexander

O dinheiro é rei.

- Para konuşur.
- Para kraldır.

Vida longa ao rei!

- Kralımız çok yaşa!
- Kralım çok yaşa!

O rei foi executado.

Kral idam edildi.

Foi um bom rei.

O, iyi bir kraldı.

- O rei da França é careca.
- O rei da França está careca.

Fransa kralı keldir.

- Quando eu crescer eu quero ser rei.
- Quando eu crescer eu quero ser um rei.
- Quando crescer, quero ser rei.

Büyüyünce bir kral olmak istiyorum.

Rei lídio do período Karun

Karun dönemin Lidya kralı

O rei governava o país.

Kral ülkeyi yönetti.

Longo reino ao nosso rei.

Başımızdan eksik olma kralımız!

Nós queremos ver o rei.

Kralı görmek istiyoruz.

O rei governava a ilha.

Kral adada hüküm sürdü.

Ele vive como um rei.

O bir kral gibi yaşar.

Tom vive como um rei.

Tom bir kral gibi yaşıyor.

Aquele rei governou com sabedoria.

O kral akıllıca yönetti.

- O rei abdicou por motivos de saúde.
- O rei renunciou por motivos de saúde.

Kral sağlık sorunları için tacını bıraktı.

é hora do rei dos catadores

sıra geldi çöpçüler kralına

Para se juntar ao seu rei.

izin verilmediğinden yakınıyor .

Invasor se tornasse Rei da Inglaterra.

istilacının İngiltere Kralı olmasının yolunu açtı .

O rei acabou com seus inimigos.

Kral düşmanlarını ezdi.

O rei abusava de seu poder.

- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.

O rei sempre usa uma coroa.

Kral her zaman bir taç giyer.

O filho do rei foi sequestrado.

Kralın oğlu kaçırıldı.

Quem morreu e te fez rei?

Kim öldü ve kim seni kral yaptı?

O rei era um grande caçador.

Kral büyük bir avcıydı.

O rei cedeu liberdade aos prisioneiros.

Kral mahkumlara özgürlük verdi.

Ela o tratou como um rei.

O, ona bir kral gibi davrandı.

Beowulf tornou-se rei dos Getas.

Beowulf Gotlar'ın kralı oldu.

Se o leão é o rei da floresta, a águia é o rei dos pássaros.

Aslan hayvanların kralı ise, kartal kuşların kralıdır.

- Quando eu crescer eu quero ser rei.
- Quando eu crescer, vou querer ser um rei.

Büyüyünce kral olmak istiyorum.

Este é Karun, o rei da Lídia.

İşte o Lidya'nın kralı bu Karun

Todo rei fica maior do que antes

her kral kendinden bi öncekinden daha büyüğünü yaptırıyor

Anglia e Northumbria, matando o Rei Ella.

Anglia ve Northumbria'yı kasıp kavurdu ve Kral Ella'yı öldürdü.

O leão é o rei da selva.

Aslan ormanın kralıdır.

O rei governou o país durante anos.

Kral ülkeyi yıllarca yönetti.

O rei e a rainha estão vindo.

Kral ve kraliçe geliyor.

A princesa compareceu à coroação do rei.

Prenses kralın taç giyme törenine katıldı.

Guinevere era a esposa do Rei Arthur.

Guinevere, Kral Arthur'un karısıydı.

Tarquínio foi o último rei dos romanos.

Tarquinius, Romalıların son kralıydı.

Lá vivia um rei num velho castelo.

Bir kale içinde bir kral yaşarmış.

O povo rebelou-se contra o rei.

Halk krala karşı ayaklandı.

Ele age como se fosse um rei.

Bir kral gibi davranıyor.

Jesus nasceu no tempo do rei Herodes.

İsa, Kral Herod'un zamanında doğdu.

Por muito tempo, a história do Rei Hrolf foi considerada um pouco como a história do Rei Arthur,

Uzun süre Kral Hrolf'un hikayesi daha çok Kral Arthur'un hikayesine benziyordu,

- A rainha não conseguir dar ao rei um filho homem.
- A rainha não conseguiu dar ao rei um filho varão.
- A rainha não conseguiu gerar ao rei um varão.

Kraliçe kral için bir erkek varis üretemekte başarısız oldu.

O rei dos vigias por trás do filme

arkasından gelen bekçiler kralı filmi

Ao enfrentar a morte, Ragnar chamou o rei ...

Ragnar ölümle yüz yüze gelince krala

O rei submeteu o povo a pesados impostos.

Kral, halka ağır vergiler koydu.

O rei governou o seu reino com justiça.

Kral, krallığını adil biçimde yönetti.

Era uma vez em Inglaterra um rei malvado.

Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.

O príncipe Charles será o próximo rei britânico.

- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.

O rei teve filhos ilegítimos numerosos com ela.

Kralın ondan çok sayıda gayrımeşru çocuğu vardı.

O rei Salomão era conhecido por sua sabedoria.

Kral Süleyman, bilgeliğiyle bilinirdi.

O rei Suleiman era conhecido por sua sabedoria.

Kral Süleyman bilgeliği ile tanınırdı.

A filha de um rei é uma princesa.

Kralın kızı bir prensestir.

O Rei John morreu de uma doença misteriosa.

Kral John gizemli bir hastalıktan öldü.

Ele colocou uma coroa na cabeça do rei.

O, kralın başına bir taç koydu.

Este palácio foi construído para o rico rei.

Bu saray zengin kral için inşa edilmiştir.

Quando eu crescer eu quero ser um rei.

Büyüyünce bir kral olmak istiyorum.

A piada de Ragnar foi sobre o rei Ella e a piada de Vöggr foi sobre o rei Hjorvard.

Ragnar'ın şakası Kral Ella üzerineydi ve Vöggr'ün şakası Kral Hjorvard'daydı.

Podemos perceber isso, por exemplo, em "O Rei Leão".

Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.

Foi construído pelo rei da época, então o faraó

dönemin kralı tarafından yaptırılıyor yani Firavun

Agora ele foi levado até o novo rei, Hjorvard….

Şimdi yeni kral Hjorvard'ın önüne çıkarıldı….

O príncipe Charles será o próximo rei da Inglaterra.

Prens Charles, bir sonraki İngiltere kralı olacak.

Era uma vez um rei que tinha três filhas.

- Bir zamanlar üç kızı olan bir kral yaşıyordu.
- Bir zamanlar üç kızı olan bir kral vardı.

O rei e sua família vivem no palácio real.

Kral ve ailesi kraliyet sarayında yaşar.

A nação ficou de luto pela morte do rei.

Millet kralın ölümünün yasını tuttu.

Se você espera que lhe agradeçam, vá ao rei!

Eğer teşekkür edilmeyi bekliyorsan krala git!

O Rei James I da Inglaterra era gay mesmo?

İngiltere Kralı I. James gerçekten eşcinsel miydi?

Eu, o pregador, fui rei de Israel em Jerusalém.

Ben, Vaiz, Kudüs'te İsrail Kralı oldum.

Um temido viking antes de se tornar um rei cristão.

Hıristiyan bir kral olmadan önce korkulan bir Viking olmuştu .

Ele é o consultivo em que o rei mais confia.

O, kralın en güvenilir danışmanıdır.

Em terra de cego quem tem um olho é rei.

- Körler diyarında, tek gözlü adam kraldır.
- Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

Era uma vez um rei que tinha uma linda filha.

Bir zamanlar güzel bir kızı olan bir kral vardı.

Era uma vez um rei que tinha uma filha única.

Bir zamanlar sadece bir kızı olan bir kral vardı.

O rei Frederick amava caçar, beber vinho, mulheres e festejos.

Kral Frederick avcılık, şarap, kadınlar ve ziyafetleri severdi.

- O quê? - O que julga que é? O rei da Mongólia?

-Ne? -Kendini ne sanıyorsun? Moğolistan kralı mı?

Mas as probabilidades estavam contra o rei Olaf e seus homens.

Ancak olasılıklar Kral Olaf ve adamlarına karşı yığılmıştı.

E a implicação óbvia é que o rei morto o enviou.

Ve bariz ima, onu ölü kralın göndermesidir.

O rei ordenou que a cidade fosse fortificada o melhor possível.

Kral kasabanın mümkün olduğunca sağlamlaştırılmasını emretti.

Então, como podemos ver, o rei está se tornando uma tumba aqui

yani anlayacağımız üzere kral burda kendine mezar yaptırıyor aslında

- O dinheiro é rei.
- O dinheiro fala mais alto.
- O dinheiro manda.

- Para konuşur.
- Parası olan konuşur.

O novo rei da Inglaterra, Guilherme, o Conquistador, descendia de um aventureiro Viking.

İngiltere'nin yeni kralı William the Conqueror, kendisi bir Viking maceracısından geliyordu.

Segundo a lenda, Hrolf-Kraki foi um grande rei dinamarquês do século 6 - um

uyduruyorsunuz Efsaneye göre, Hrolf-Kraki 6. yüzyılın büyük bir Danimarka kralıydı - Danimarkalı bir

Seu próprio primo Hjorvard fez um ataque surpresa ao amanhecer no salão do rei.

Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.

Mas descobertas recentes sugerem que os contos do Rei Hrolf têm uma base real.

Ancak son keşifler, Kral Hrolf'un hikayelerinin aslında bir temeli olduğunu gösteriyor.

Muito, muito tempo atrás, era uma vez um velho rei em uma pequena ilha.

Uzun zaman önce küçük bir adada yaşlı bir kral yaşarmış.

O segundo documento é uma carta endereçada ao rei, escrita pelo Parlamento de Paris.

İkinci dosya Paris Parlamentosu'ndan yazılan, Kral'a gönderilen bir mektuptur.