Examples of using "Mesmo" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten sarhoşum.
Kendine gel.
- Sahi mi?
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?
Şu anda
aynı zamanda
Öyle mi?
Gerçekten mi!
- Sahi mi?
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?
Onu kendiniz yapın.
Ben onu kendim yapacağım.
Onu bir zerre tanıyor musun?
Aynı futbol takımında oynadık.
Gerçekten geri gitmek zorunda mıyız?
Gerçekten evli misin?
Şu anda sarhoşum.
Bunu kendin mi çizdin?
Aynısını yapabilirim.
Oldukça kötü kokuyor!
Ama gerçekten acı!
Sen içtin mi? Tabii ki.
Aşağıya kadar uzun bir yol var.
Farkında bile olmadan
bunu yaparken bile
öyle mi yani?
aynı ruhta böyle
Gerçekten bilmek istiyorum.
Gerçekten sen misin?
Gerçekten sen misin?
- Onlar kazandı.
- Onlar kazandılar.
- Aynı şeyleri hissediyorum.
- Ben de aynen öyleyim.
- O onu kendisi yaptı.
- Onu kendisi yaptı.
Gerçekten orada.
Bunu kendim tasarladım.
Onu kendiniz deneyin.
Hemen dur.
Hiç bilmiyorum.
Kendi kendime konuşuyorum.
Gerçekten sevimli.
Gerçekten çok üzgünüm.
Gerçekten geliyor musun?
Neyse teşekkür ederiz.
Aynısı.
Onu kendin için göreceksin.
Ben çok, çok üzgünüm.
Hemen başlayacağım.
Sizin gibi düşünüyorum.
Onları derhal görmem gerekiyor.
Onlar aynı ülkeden geliyorlar.
Gerçekten bir rahibe misiniz?
Gerçekten burada olmak istiyor musun?
Aynısını yapardın.
- Beni dinliyor musun ki?
- Beni dinliyor musun sen?
Normal olarak bu kadar sessiz misin?
Gerçekten bana yardım etmek istiyor musun?
- Şu anda buradasın.
- Şu anda buradasınız.
Hava gittikçe kararıyor.
Bu kesinlikle o, hadi çabuk!
Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.
Bu iyi bir his.
Mükemmel olmasa bile
hala şimdi ki düzende bile
kendisi anlatıyor
İndus bile -
Her zamanki gibi.
Monika çok ders çalışıyor.
Tom kendi kendine konuşuyordu.
Onu kendi başına yap!
O buraya geldi.
Gerçekten yüzebilir misin?
O, gerçekten doğru mu?
Beni gerçekten seviyor musun?
Gerçekten bilmek istiyorum.
Kendine dikkat et.
Şu an gerçekten yorgunum.
O hiç çalışmıyor.
Bitkin olduğum halde, işe devam ettim.
Ben gerçekten ondan hoşlanıyorum.
- Onu gerçekten seviyorum.
- Onu sahiden beğeniyorum.
Aslında ondan hoşlanmıyorum.
Sen gerçekten yardım etmek istiyor musun?
Bu gerçekten çalışıyor.
Denemedik bile.
Gerçekten mi? Niçin?
Gerçekten hiç şansım yok!
- Gene de yaptım.
- Bir şekilde yaptım.
O aynı adam mı?
Ben de aynısını yapardım.
Aynı hastanede çalışıyoruz.
Bunu şimdi yapacağım.