Translation of "Grande" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Grande" in a sentence and their turkish translations:

- Quão grande?
- Grande quanto?

Ne kadar büyük?

Quão grande é grande demais?

Ne kadar büyük çok büyük?

- Eu sou grande.
- Sou grande.

Ben büyüğüm.

- É tão grande!
- Isso é tão grande!
- É muito grande!

Çok büyük.

- É grande demais.
- É demasiado grande.

- O çok büyük.
- Bu çok büyük.

- Grande o pequeno?
- Grande ou pequeno?

Büyük mü yoksa küçük mü?

- É muito grande.
- É grande demais.

Bu çok çok büyük.

É grande?

Bu büyük mü?

- É muito grande.
- Ele é muito grande.

O çok büyük.

- Este peixe é grande.
- Esse peixe é grande.
- Esse peixe está grande.

Bu balık büyüktür.

- Moramos numa cidade grande.
- Nós moramos numa cidade grande.
- Vivemos numa grande cidade.

Biz büyük bir şehirde yaşıyoruz.

- É grande o suficiente?
- É grande o bastante?

Yeterince büyük mü?

- Há um grande supermercado.
- Tem um grande supermercado.

Büyük bir süpermarket vardır.

- Tem uma grande diferença.
- Há uma grande diferença.

Bir büyük fark var.

- Como ele é grande!
- Como ela é grande!

O ne kadar büyük!

- Isso é bem grande.
- Isto é muito grande.

Şu çok büyük.

- Aquela maçã é grande.
- Essa maçã é grande.

O elma büyük.

O espaço é grande, muito, muito, muito grande.

Uzay büyük, gerçekten, gerçekten, gerçekten büyük.

Que grande precipício.

Vay canına, devasa bir uçurum.

Yahu grande professor

yahu koskoca öğretmen

Um grande evento

yahu muazzam bir olay

Que supermercado grande!

Ne büyük bir süpermarket!

Você é grande.

Sen büyüksün.

Alá é grande!

- Allah büyüktür!
- Allahuekber!
- Tanrı uludur!

É grande demais?

O çok mu büyük?

Que caminhão grande!

Ne büyük bir kamyon!

Deus é grande.

Tanrı büyüktür.

Grande, não é?

Büyük, değil mi?

É muito grande.

- O çok büyük.
- Çok büyük.

Eu sou grande.

Ben büyüğüm.

Tom é grande.

Tom büyüktür.

Boston é grande.

Boston harika.

Que grande país!

Ne harika bir ülke!

Que grande descoberta!

Ne büyük bir keşif!

Que cidade grande!

Ne de büyük bir şehir!

Isto é grande.

Bu büyük.

Era muito grande.

O oldukça büyüktü.

Não é grande.

Bu büyük değil.

- Você tem uma casa grande?
- Tens uma casa grande?

Büyük bir evin mi var?

- Meu cachorro é grande.
- O meu cachorro é grande.

- Köpeğim büyük.
- Köpeğim büyüktür.

- A América é muito grande.
- América é muito grande.

- Amerika çok büyük.
- Amerika çok geniştir.

- Eu tenho uma casa grande.
- Tenho uma casa grande.

Büyük bir evim var.

- Nós somos uma grande família.
- Somos uma grande família.

Biz büyük bir aileyiz.

- Você cometeu um grande erro.
- Vocês cometeram um grande erro.

Sen büyük bir hata yaptın.

- Você tem uma família grande?
- Vocês têm uma família grande?

Büyük bir ailen var mı?

- Você é um grande amigo!
- Você é uma grande amiga!

Sen büyük bir arkadaşsın.

- Tom tem uma televisão grande.
- Tom possui uma televisão grande.

Tom'un büyük bir televizyonu var.

- Isso é uma grande ajuda.
- Essa é uma grande ajuda.

O büyük bir yardım.

- Este edifício é muito grande.
- Este prédio é muito grande.

Bu bina çok büyüktür.

- Você seria um grande pai.
- Tu serias um grande pai.

Harika bir baba olurdun.

Haverá uma grande distância

büyük bir mesafe olacaktır

Grande inimigo de Galileu

Galileo düşmanı yobaz

Examina com grande horror

büyük bir dehşet içerisinde inceliyor

Uma dor tão grande

Öyle büyük bir acı

Grande atenção aos detalhes

Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş

"a grande cidade", Constantinopla.

'büyük şehir' Konstantinopolis'e saldırmaya cesaret ettiler .

Há uma grande diferença.

Bir büyük fark var.

O livro é grande.

Kitap büyük.

Será um grande dia.

Büyük bir gün olacak.

Porque é grande demais.

Çünkü o çok büyük.

Nossa! Que caixa grande!

Oo! Ne büyük bir kutu!

O céu é grande.

Gökyüzü kocamandır.

É um pouco grande.

O oldukça büyük.

Júpiter é muito grande.

Jüpiter çok büyüktür.

O mundo é grande.

Dünya büyük.

É uma grande ideia.

Harika bir fikir.

Observe este grande edifício.

Şu yüksek binaya bakın.

Não é grande coisa.

Büyük şey değil.

Foi uma grande surpresa.

O büyük bir sürprizdi.

É um hospital grande.

O büyük bir hastane.

Sua casa é grande?

Evin büyük mü?

O urso é grande.

Ayı büyüktür.

O mercado é grande.

Market büyüktür.

Meu pai é grande.

Babam uzun boylu.

Que animal é grande?

Hangi hayvan büyük?

Aquele cachorro é grande.

- O köpek büyük.
- O köpek büyüktür.

O sol é grande.

Güneş büyüktür.

A casa é grande.

Ev büyüktür.

Tivemos um grande público.

Bizim büyük bir seyircimiz vardı.

Uma grande multidão compareceu.

Büyük bir kalabalık katıldı.

É uma grande preocupação.

Bu çok büyük bir endişe.

É uma grande aposta.

Büyük bir kumardı.

É uma grande verdade.

Büyük bir gerçektir.

Temos um grande problema.

Büyük bir sorunumuz var.

Tenho uma família grande.

Benim büyük bir ailem var.

Eis um grande projeto.

Bu büyük bir proje.

Tu és muito grande.

Çok büyüksün.

Tom é grande mesmo.

Tom gerçekten büyük.