Translation of "Numa" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Numa" in a sentence and their turkish translations:

- Moramos numa cidade grande.
- Nós moramos numa cidade grande.
- Vivemos numa grande cidade.

Biz büyük bir şehirde yaşıyoruz.

Nasci numa fazenda.

Bir çiftlikte doğdum.

Dormimos numa barraca.

Biz bir çadırda uyuduk.

Escolhi agarrar numa câmara em vez de numa metralhadora.

elime bir silah değil bir kamera aldım.

- Estou morando numa cidadezinha.
- Estou morando numa cidade pequena.

Ben küçük bir kasabada yaşıyorum.

- Você já dançou numa festa?
- Vocês já dançaram numa festa?

Hiç partide dans ettin mi?

- Quero viver numa cidade pequena.
- Quero morar numa cidade pequena.

Küçük bir kasabada yaşamak istiyorum.

- Você já colou numa prova?
- Vocês já colaram numa prova?

Bir sınavda hiç kopya çektin mi?

Ele trabalha numa fábrica.

O bir fabrikada çalışıyor.

Eles moram numa comuna.

Onlar bir yerel idarede yaşıyor.

Moro numa pequena cidade.

Küçük bir kasabada yaşıyorum.

Eu trabalho numa floricultura.

Ben bir çiçekçi dükkanında çalışıyorum.

Tom vivia numa fazenda.

Tom bir çiftlikte yaşadı.

Tom está numa missão.

Tom bir görevde.

Tom está numa reunião.

Tom bir görüşmededir.

Eu almocei numa padaria.

Bir fırında öğle yemeği yedim.

Tom mora numa mansão.

Tom bir malikanede yaşıyor.

Acompanhei-a numa caminhada.

Bir yürüyüşte ona eşlik ettim.

Eu trabalhava numa fazenda.

Ben bir çiftlikte çalıştım.

Estou morando numa cidade.

Ben bir kasabada yaşıyorum.

Quero morar numa cidade.

Bir kentte yaşamak istiyorum.

Eles moram numa casa.

Onlar bir evde yaşar.

Ela tropeçou numa carriola.

O bir el arabası üzerine tökezledi.

Estudo numa escola pública.

Ben bir devlet okulunda okuyorum.

Tom trabalha numa pizzaria.

Tom bir pizzacıda çalışır.

Eu li numa revista.

Onu bir dergide okudum.

Nunca fui numa igreja.

Hiç kiliseye gitmedim.

- Não faça xixi numa cerca elétrica.
- Não mije numa cerca elétrica.

Elektrikli çit üzerine işeme.

- Sempre dirijo numa velocidade moderada.
- Eu sempre dirijo numa velocidade moderada.

Ben her zaman orta hızda araba sürerim.

- Trabalho numa agência de turismo.
- Eu trabalho numa agência de turismo.

Ben bir turizm acentesinde çalışıyorum.

- Posso colocar as coisas numa caixa.
- Posso botar as coisas numa caixa.
- Posso pôr as coisas numa caixa.

Eşyaları bir kutuya koyabilirim.

numa das áreas mais pobres.

bunları inşa etmeye başladık.

O acidente ocorreu numa encruzilhada.

Kaza bir kavşakta yer aldı.

Quero morar numa cidade grande.

Büyük bir şehirde yaşamak istiyorum.

Ele cresceu numa pequena aldeia.

O, küçük bir köyde büyüdü.

Ele vive numa casinha confortável.

O, rahat küçük bir evde yaşar.

Dormimos numa cama muito grande.

Çok uzun bir yatak üzerinde uyuduk.

Eu cresci numa pequena cidade.

Ben ufak bir kasabada büyüdüm.

Ele cresceu numa pequena cidade.

Küçük bir kentte büyüdü.

Ele ferve água numa cafeteira.

Kahve demliğinde su kaynatıyor.

Minha mãe trabalha numa fábrica.

Annem bir fabrikada çalışıyor.

Eu fervo água numa panela.

Suyu bir tencerede kaynatıyorum.

Ela vive numa comunidade fechada.

Güvenlikli bir sitede yaşıyor.

Ele foi pego numa emboscada.

O bir pusuda yakalandı.

Tom mora numa rua movimentada.

Tom yoğun bir caddede yaşıyor.

Eu cresci numa famlia pobre.

Fakir bir ailede büyüdüm.

Tom está sentado numa cadeira.

Tom bir sandalyede oturuyor.

Tom mora numa mansão enorme.

Tom çok büyük bir köşkte yaşıyor.

Meu pai trabalha numa fábrica.

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

Eu não durmo numa cama.

Yatakta uyumam.

Nós nos conhecemos numa festa.

Bir partide tanıştık.

Tom mora numa casa marrom.

Tom kahverengi bir evde yaşıyor.

Você já colou numa prova?

Bir sınavda hiç kopya çektin mi?

A cidade fica numa planície.

Kent bir ova üzerindedir.

Tom mora numa casa grande.

Tom büyük bir evde yaşıyor.

Tom mora numa casa enorme.

Tom çok büyük bir evde yaşıyor.

Ela mora numa casa grande.

O, büyük bir evde yaşıyor.

Maria trabalha numa grande empresa.

Mari büyük bir firmada çalışır.

O caçador atirou numa raposa.

Avcı bir tilki vurdu.

Eles trouxeram Tom numa maca.

Onlar Tom'u bir sedyenin üstünde içeri getirdiler.

Eu durmo numa cama dobrável.

Ben bir karyolada uyurum.

Tom mora numa área rural.

Tom kırsal bir alanda yaşıyor.

- Sei que estamos numa situação difícil.
- Eu sei que estamos numa situação difícil.

Durumun bizim için çok zor olduğunu biliyorum.

- Eu cresci numa pequena cidade.
- Cresci numa pequena cidade.
- Eu cresci numa cidade pequena.
- Cresci numa cidade pequena.
- Eu cresci em uma cidade pequena.
- Cresci em uma cidade pequena.

Ben küçük bir kasabada büyüdüm.

- Acharam 12 milhões de dólares numa mala.
- Eles acharam 12 milhões de dólares numa mala.
- Elas acharam 12 milhões de dólares numa mala.

Onlar çantada 12 milyon dolar buldular.

Por isso, numa história como "Matrix",

Matrix gibi bir hikâyede

Enrola-o numa fração de segundo.

Bir saniyeden az sürede geri sarıyor.

Geralmente há um órgão numa igreja.

Bir kilisede genellikle org bulunur.

Matar dois coelhos numa cajadada só.

Bir taşla iki kuş vurmak.

Gostaria de morar numa casa decente.

İyi bir evde yaşamak istiyorum.

Tom mora numa região perto daqui.

Tom yaşadığımız aynı alanda yaşıyor.

O enxofre queima numa chama azul.

Sülfür mavi bir alevle yanar.

Meu tio ensina inglês numa faculdade.

Amcam bir üniversitede İngilizce öğretir.

Eles moram numa casa muito bonita.

Onlar çok güzel bir evde yaşarlar.

Estou sentado numa cadeira muito pequena.

Ben çok küçük bir sandalyede oturuyorum.

Entramos numa briga na semana passada.

Geçen hafta bir kavgaya karıştık.

Eu estou numa casa muito boa.

Çok güzel bir evdeyim.

Eu sempre quis morar numa mansão.

Her zaman bir konakta yaşamak istedim.

Eu encontrei o Tom numa festa.

Bir partide Tom'la karşılaştım.

Eu ensino francês numa escola secundária.

Lisede Fransızca öğretirim.

Gosto de dormir numa cama macia.

Ben yumuşak bir yatakta uyumayı seviyorum.

Eu estava numa reunião da IAA.

Bir IAA toplantısındaydım.

Eu coloquei meu dinheiro numa bolsa.

Paramı bir cüzdana koydum.

Eu estou tomando café numa cafeteria.

Bir kafede kahve içiyorum.

Sr. Shimada trabalha numa clínica osteopática.

Bay Shimada bir osteopatik kliniğinde çalışıyor.

Tom cresceu numa fazenda em Iowa.

Tom Lowa'da bir çiftlikte büyüdü.

Você poderia colocar esses numa caixa?

Bunları bir kutuya koyar mısın?

Você já morou numa área rural?

Hiç kırsal alanda yaşadın mı?

A festa foi numa grande sala.

Parti büyük bir odada gerçekleşti.

Morreu numa fria noite de dezembro.

Soğuk bir Aralık gecesinde öldü.

Tom desceu o rio numa canoa.

Tom bir kano içerisinde nehrin aşağısına gitti.

Fica muito melhor numa tela grande.

Büyük ekranda çok daha iyi.

Ela nasceu numa família muito religiosa.

Çok dindar bir ailede dünyaya geldi.

A lagarta se transforma numa borboleta.

Tırtıl kendini bir kelebeğe dönüştürür.