Examples of using "Ponha" in a sentence and their turkish translations:
Şapka giy.
Bunu benim hesabıma yatır.
Onu dolaba koy.
Mavi bir elbise giyin.
- Lütfen masayı kur.
- Lütfen sofrayı hazırla.
Her şeyi sepetime koy.
Yatağa iki battaniye koyun.
Ellerini kafanın arkasına koy.
Kahveme şeker koyma.
Bu paketi kenara koyun.
Kaskını giy.
Hoşgörümü test etmeyin.
Lütfen kendini benim yerime koy.
Domates salatasını buzdolabına koy.
O bisküviyi kutuya geri koy!
Bu mektupları posta kutusuna koyun.
- Benim sandviçime fazla hardal koymayın.
- Sandviçime fazla hardal koyma.
Lütfen bagajınızı bu teraziye koyun.
İşe tersinden başlamayın.
Her şeyi bir taksiye koy.
Onu istediğiniz yere bırakın.
Asla tüm yumurtalarınızı bir sepete koymayın.
O mahalleye ayak basmayın.
Sebzeleri süzgece koyun.
Arabamı garaja koy.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine biraz buz koy.
ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.
Kutuya hiçbir şey koyma.
Masanın üzerine koy.
Penseyi alet kutusuna koy.
Bardağıma biraz şarap dök.
Parayı bankaya yatırın.
Kitabı rafa geri koy.
Silahı masanın üzerine koy.
Kitabı üst rafa koy.
Kitabı alt rafa koy.
Kitabı masanın üzerine koyun.
Lütfen kitabı rafa koy.