Examples of using "Pacote" in a sentence and their turkish translations:
Paketi aç.
Tom paketi açtı.
Paketimi aldın mı?
Henüz koli geldi mi?
Lütfen paketi aç.
Önceki gün bir paket yolladı.
Burada senin için bir paketim var.
Sen paketi uçakla gönderdin.
Tom paketi yetimhaneye teslim etti.
Bu paketi kenara koyun.
Burada Tom için bir paketimiz var.
O, koliyi yetimhaneye teslim etti.
Onlardan her biri kendi paketini taşıyordu.
Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum.
Paketi bu adreste bana gönder.
Tom paketi kahverengi kağıtla sardı.
Senin için postada bir paket var.
Masadaki garip paketi attım.
Bu paketi Tom Jackson'a teslim etmek zorundayım.
Teslim etmemi istediğin paket nerede?
Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.
Bu koliyi onun şirketinin eliyle ona gönder.
Paket dün teslim edildi.
Bu paketi Japonya'ya göndermek istiyorum.
Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Yaşlı Alman posta taşıyıcı "hediye" işaretli pakete dokunmak istemedi.
Tom gecenin ortasında uyandı ve bütün bir torba kurabiyeyi yedi.
kendilerine şekerleme paketlerini dağıtırken çocuklar mutlulardı.