Examples of using "Permanece" in a sentence and their turkish translations:
hala daha geçerliliğini koruyor
Kapı kapalı kalır.
Ruh gitti ama onun çalışması kalır.
bölgesel olarak kalıyor ve yok oluyor bir süre sonra
Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir.
Gezegendeki su miktarı sabit kalır.
Gizem bir sır olarak kalacak.
Sir Francis Drake günümüzde İngiltere'nin en büyük denizci kahramanlarından birisi olarak hatırlanır.
uçağın uçuşsal paralelliği gibi sabit kalmasındaki sebebin
Onun yer verdiği tartışmaya rağmen, sorun hâlâ çözülmemiş kalmaya devam ediyor.
Amazon ormanının çoğu hâlâ vahşi.
Tam Dünya gibi, Diğer yarısı karanlıkken Ayın yarısı güneş tarafından ayınlatılır.
Bu durumda ise zaman yolculuğuna sadece ruh çıkar diyebiliriz yani beden kalır ve ruh gider
Mutlu bir evliliğin sırrı, bir sır olarak kalır.