Translation of "Mistério" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Mistério" in a sentence and their turkish translations:

Resolvemos aquele mistério.

Biz o sırrı çözdük.

Tunguska ainda mantém mistério

Tunguska hala gizemini koruyor

Tom é um mistério.

Tom bir sırdır.

O mistério foi resolvido.

Bu gizem çözüldü.

Tom resolveu o mistério.

Tom sırrı çözdü.

- O mistério permanece um mistério.
- O segredo continuará sendo um segredo.

Gizem bir sır olarak kalacak.

O Tom gosta de mistério.

Tom gizemi sever.

A vida é um mistério.

Hayat bir sırdır.

Você curte livros de mistério?

Gizem romanlarından hoşlanıyor musun?

E Göbeklitepe ainda mantém seu mistério

ve göbeklitepe hala gizemini koruyor

Então, qual é o grande mistério?

Peki büyük gizem nedir?

Ele não teve dificuldade em explicar o mistério.

O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

Nós nunca tivemos uma explicação clara do mistério.

Gizem hakkında asla net bir açıklama yapmadık.

O mistério da morte dela nunca foi solucionado.

Onun ölüm sırrı asla çözülmedi.

Você pode me ajudar a resolver um mistério?

Bir sırrı çözmeme yardımcı olabilir misin?

Esta é a chave de todo o mistério.

Bu, bütün gizemin anahtarıdır.

Por trinta anos, as mortes permaneceram um mistério.

Otuz yıldır ölümler bir sır kaldı.

O assassinato permaneceu um mistério por 24 anos.

Cinayet 24 yıldır bir sır kaldı.

Vamos tentar resolver o mistério começando com estas perguntas.

önce bu sorulardan başlayarak gizemi çözmeye çalışalım

O mistério da vida está além da compreensão humana.

Hayatın gizemi insan anlayışının dışındadır.

O que aconteceu com eles ainda é um mistério.

Onlara ne olduğu hâlâ bir sır.

A causa da morte dele ainda continua um mistério.

Onun ölümünün sebebi bir sır olarak kalır.

Esta carta é a única chave para o mistério.

Bu mektup, gizemin tek anahtarıdır.

Agora podemos dizer que não vimos nenhuma estranheza ou mistério.

şimdi biz ne tuhaflık gördük nede gizem gördük diyebilirsiniz

Apesar da importância do sono, seu propósito é um mistério.

Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.

A Rússia é uma charada embrulhada num mistério dentro de um enigma.

Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

O mistério gera admiração e a admiração é a base do desejo de conhecer do homem.

Gizem merak yaratır ve merak, insanın anlama isteğinin temelidir.

Neste lugar onde império e exploração se encontram, para cada mistério que relevamos, muitos outros precisam se manter inconfessos.

İmparatorluğun ve keşif gezisinin buluştuğu bu yerde, ortaya koyduğumuz her gizem için çok daha fazlasının söylenmeden kalması gerekir.

O ontem é história, o amanhã é um mistério, mas o hoje é uma dádiva. É por isso que é chamado "presente".

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.