Examples of using "Quantidade" in a sentence and their turkish translations:
- Miktar değil, kalite.
- Nicelik değil, nitelik.
- Kaliteyi miktara tercih ederim.
- Niteliği, niceliğe tercih ederim.
- Nitelik, nicelikten önemlidir.
- Keyfiyet, kemiyetten mühimdir.
- Nitelik, nicelikten daha önemlidir.
Bizim büyük bir miktarda yiyeceğimiz var.
Nitelik, nicelikten baskın çıkar.
Biz her zaman aynı miktarı öderiz.
bunun çok büyük miktarda olduğunu düşünün
Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.
Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
Gezegendeki su miktarı sabit kalır.
Bu yaz düşen yağış miktarı normal değildi.
Fransa'da büyük miktarda şarap tüketildi.
Yediğim etin miktarını azalttım.
Tom'un yapması gereken yığınla iş var.
Bu iki şişede aynı miktarda ilaç var.
En ufak ışığa karşı bile hassas gözleri...
Yeni köprüye büyük miktarda para harcandı.
Hem miktar hem de kalite birçok durumlarda önemlidirler.
Önemli miktarda zaman ve emek harcanmış durumda.
O kadar çok büyük bir paraya sahip olan insan bile
Sana yaptığın işin miktarına göre ödeme yapılacak.
O çok para istedi.
Karbondioksit miktarı %10 arttı.
Yabancı bir dilde ustalaşmak uzun süre çalışmayı gerektirir.
Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.
Türkiye'de de var Amerika'daki sayıyı zaten söylemiştik muazzam miktarda
Estetik kliniklerini ziyaret eden insanların sayısı bu son yıllarda artmaktadır.
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
Doktor Tom'a yediği kırmızı et miktarını azaltmasını söyledi.
Bir haftada öğrenebileceğine şaşırırdın.
Trompet çalmak için harcadığın zamanın süresi sana kalmıştır.
Henüz hasta olmak için virüse ne kadar maruz kalınması gerektiğini bilmiyoruz
Onların partisi seçimlerde en fazla oyu aldı.
Onun beşten fazla sözlüğü var.