Examples of using "Júlia" in a sentence and their turkish translations:
Julia seni arıyor.
Julia iyi bir kız.
Hem Mary hem de Julia görme engelli.
Julia kızına bir öpücük veriyor.
Mary, Julia'nın onun kız kardeşi olduğuna inanıyordu.
Julia sonunda beğendiği ayakkabıyı buldu.
Julia haberi duyduğunda ağlayacak gibi hissetti.
Julia gözlerini ve burnunu ovalar, gülü alır, odadan çıkar.
Max Julia'ya onun veda partisine neden gelemediğini açıkladı.