Examples of using "Teve" in a sentence and their turkish translations:
- Tom şanslı idi.
- Tom şanslıydı.
Hiç evcil hayvanın olmadı, değil mi?
Onun ikizleri vardı.
Şanslıydın.
Tom kötü bir rüya gördü.
Kötü bir gün geçirdi.
Zor bir hayatı vardı.
Mayuko tuhaf bir rüya gördü.
Tom Mary'yi beklemek zorunda kaldı.
Hiç gıda zehirlenmesi geçirdiniz mi?
9 tane çocuğu oldu
Nefes alma zorluğu vardı.
Tom durmak zorundaydı.
Tom şanssızdı.
Hiç şansın var mıydı?
Tom beklemek zorunda kaldı.
Marika'nın kaç tane erkek ve kız kardeşi vardı?
Tom'un bir düşüncesi vardı.
İsyan vardı.
Kaç tane karın vardı?
Tom koşmak zorundaydı.
Tom'un bir sürü fırsatları vardı.
Tom'un şüpheleri yoktu.
Hikayenin mutlu bir sonu vardı.
Neden gitmek zorundaydın?
Tom bu sabah erken kalkmak zorunda kaldı.
Tom'un öğle yemeği yemek için zamanı yoktu.
Tom hastaneye gitmek zorunda kaldı.
O, hoş bir rüya gördü.
O dişini çektirdi.
O, fazla eğitim yapmadı.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
Tom'un ehliyetine el konuldu.
Herhangi bir fikrin var mı?
Tom bir kalp krizi geçirdi.
Uzun bir gün geçirdiniz.
Onda Parkinson hastalığı mı vardı?
Tom'un parlak bir fikri vardı.
Onun sağlıklı bir bebeği vardı.
Tom ağlamak istedi.
Tom çok eğitim almadı.
O fikri nasıl aldın?
Kocanın birçok düşmanı var mıydı?
Ayrılmak zorunda değildin.
Tom'un iyi bir öğretmeni vardı.
Tom istifa etmek zorundaydı.
Tom beyin kanaması geçirdi.
Tom her zaman o sorunu yaşadı.
İyi bir gün geçirdin mİ?
İyi bir doğum günü geçirdin mi?
Tom sinir krizi geçirdi.
Tom kendi başına gitmek zorundaydı.
Güzel bir yaz geçirdin mi?
Bu sabah bir deprem oldu.
Teyzemin üç çocuğu vardı.
Onu söyleyecek cesareti vardı.
Tom işitmesini test ettirdi.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.
Tom, kötü bir hafta geçirdi.
Tom zor bir hafta geçirdi.
Tom kötü bir gün geçirdi.
Tom onu durdurmak zorundaydı.
Tom telaşlı bir sabah geçirdi.
Onun mutlu bir çocukluğu vardı.
Tom odasını temizlemek zorunda kaldı.
- Hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- Hayalinden vazgeçmek zorundaydı.
- Hayalinden umudunu kesmek zorundaydı.
Tom bir şey söylemek zorunda değildi.
Tom panik atak geçirdi.
Hiç ciddi bir hastalık geçirdiniz mi?
Tom'un bacağında bir kramp var.
O yatakta kalmak zorunda kaldı.
O, prensesi kurtarmak zorundaydı.
Tom asla iyi bir işe sahip olmadı.
Hiç herhangi bir milletin iki tane kralı oldu mu?
Tom pili şarj etmek zorundaydı.
Son zamanlarda ondan hiç haber aldın mı?
Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
Tom bir sürü form doldurmak zorundaydı.
Bir patlama vardı.
Tom yardım istemekten korkuyordu.
Tom nihayet emekli olmak zorundaydı.
İyi bir hafta sonu geçirdin mi?
O hiç kötü bir deneyim yaşamadı.
Tom'un onunla ilgili bir sorunu var mıydı?
Tom Boston'a dönmek zorundaydı.
Tom evlendi ve çocukları oldu.
Tom kurbağayı yutmak zorunda kaldı.
Tom gezisini iptal etmek zorunda kaldı.
Tom yerde uyumak zorunda kaldı.
- Dick, bir trafik kazası geçirdi.
- Dick bir trafik kazasına karıştı.
Hiç kalp krizi geçirdin mi?
O, odasını temizlemek zorunda kaldı.
Tom telefona cevap vermek zorunda kaldı.
Tom Fransızca öğrenmede zorlanıyor.
Tom'un, iyi bir fikri vardı.
Tom'un düşünmek için zamanı yoktu.