Translation of "Maria" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Maria" in a sentence and their turkish translations:

- Tom pegou Maria.
- Tom buscou Maria.
- Tom foi buscar Maria.

Tom, Mary'yi aldı.

- Tom evitava Maria.
- Tom evitou Maria.

Tom, Mary'den çekindi.

- Maria pediu um.
- Maria pediu uma.

Mary bir tane sipariş verdi.

- Maria é adorável.
- Maria está adorável.

Mary sevimli.

- Maria lhe contou.
- Maria lhe disse.

Mary ona söyledi.

Maria guinchou.

Mary çığlık attı.

Prossiga, Maria.

Devam et, Mary.

Maria morreu.

Mary öldü.

- Seguimos a Maria.
- Fomos atrás da Maria.

Biz Mary'yi izledik.

- Maria é bailarina.
- A Maria é bailarina.

Mary bir balerin.

- Maria adora sair.
- A Maria adora sair.

Mary çıkmayı seviyor.

- Maria tem expectativas não realísticas.
- Maria tem expectativas fantasiosas.
- Maria tem expectativas impraticáveis.

Mary'nin gerçekçi olmayan beklentileri var.

- Maria estava muito bonita.
- Maria era muito bonita.

Mary çok güzeldi.

- Maria derrubou uma cerejeira.
- Maria cortou uma cerejeira.

Mary bir kiraz ağacını devirdi.

- Maria é corretora de imóveis.
- Maria é corretora.

Mary bir emlakçıdır.

Tom abraça Maria.

Tom Marie'yi kucaklıyor.

Tom repreendeu Maria.

Tom, Mary'yi azarladı.

Maria é estranha.

Mary tuhaftır.

Maria ensina ioga.

Mary yoga öğretmektedir.

Maria está grávida.

- Mary hamile.
- Mary gebe.

Maria veio sozinha.

Mary tek başına geldi.

Maria é canhota.

Mary solaktır.

Tom ama Maria.

Tom, Mary'yi seviyor.

Maria te ama.

Mary seni seviyor.

Tom atacou Maria.

Tom, Mary'ye saldırdı.

Maria é doutora.

Mary bir doktordur.

Caçoaram de Maria.

- Onlar Mary ile alay ettiler.
- Onlar Mary ile alay etti.

Tom conhece Maria.

Tom, Mary'yi tanıyor.

Tom visitou Maria.

Tom, Mary'yi ziyaret etti.

Eu amava Maria.

Mary'yi severdim.

Maria queria escrever.

Mary yazı yazmak istedi.

Maria queria mijar.

Mary çiş yapmak istiyordu.

Eu amo Maria.

Mary'yi seviyorum.

Tom entrevistou Maria.

Tom Mary ile röportaj yaptı.

Maria precisa disso.

Mary'nin buna ihtiyacı var.

Maria é bibliotecária.

Mary bir kütüphaneci.

Maria está deslumbrante.

Mary muhteşem.

Tom admira Maria.

- Tom, Mary'yi beğeniyor.
- Tom, Mary'ye hayranlık duyuyor.

Tom desafiou Maria.

Tom, Mary'ye meydan okudu.

Tom parabenizou Maria.

Tom, Mary'yi tebrik etti.

Tom encorajou Maria.

Tom, Mary'yi teşvik etti.

Tom perdoou Maria.

Tom, Mary'yi affetti.

Tom viu Maria.

Tom, Mary'yi gördü.

Tom apunhalou Maria.

Tom, Mary'yi bıçakladı.

Maria estava deslumbrante.

Mary muhteşemdi.

Maria é garçonete.

Mary bir garson.

Tom animou Maria.

- Tom, Mary'yi alkışladı.
- Tom, Mary'yi neşelendirdi.

Eu salvei Maria.

Mary'yi kurtardım.

Tom consolou Maria.

Tom Mary'yi rahatlattı.

Ela conhece Maria.

O, Mary'yi tanıyor.

Maria me enganou.

Mary beni kandırdı.

Maria conhece Tom.

Mary Tom'u tanıyor.

Maria nasceu cega.

Mary kör olarak doğdu.

Maria atacou Tom.

Mary Tom'a saldırdı.

Maria logo partirá.

Mary yakında gidecek.

Maria é inocente.

Mary masum.

Maria está aprendendo.

Mary öğreniyor.

Maria é pobre.

Mary fakirdir.

Maria dorme muito.

Mary çok uyur.

Maria está morrendo.

Mary ölüyor.

Tom ameaçou Maria.

Tom, Mary'yi tehdit etti.

Tom fitou Maria.

Tom, Mary'ye baktı.

Tom matou Maria.

Tom, Mary'yi öldürdü.

Tom chutou Maria.

Tom, Mary'yi tekmeledi.

Tom odiava Maria.

Tom, Mary'den nefret ediyordu.

Tom enganou Maria.

Tom Mary'yi aptal yerine koydu.

Tom desapontou Maria.

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğrattı.

Tom menospreza Maria.

Tom, Mary'yi küçümsüyor.

Tom menosprezava Maria.

Tom, Mary'yi hor gördü.

Maria já partiu.

Mary çoktan yola çıktı.

Tom acordou Maria.

Tom, Mary'yi uyandırdı.

Tom elogiou Maria.

Tom, Mary'yi övdü.

Maria, meu amor!

Mary, aşkım!

Tom chantageou Maria.

Tom Mary'ye şantaj yaptı.

Tom empurrou Maria.

Tom, Mary'yi iteledi.

Maria é alemã.

- Mary Alman.
- Mary Almandır.

- Maria trabalha num supermercado.
- Maria trabalha em um supermercado.

Mary bir süpermarkette çalışıyor.

- Maria tem os cabelos longos.
- Maria tem cabelo comprido.

Maria'nın uzun saçları var.

- Maria tem cabelo grande.
- Maria tem os cabelos longos.

- Maria'nın uzun saçı var.
- Maria'nın uzun saçları var.

- Maria está comendo fondue.
- A Maria está comendo fondue.

Mary fondü yiyor.

- Maria tem um armário-vestiário.
- Maria tem um closet.

- Mary'nin bir gömme gardırobu var.
- Mary'nin bir giyinme odası var.

- A Maria é muito linda.
- A Maria é muito bonita.
- A Maria é muito bela.

Mary çok güzel.

- Maria é linda e inteligente.
- Maria é bonita e inteligente.
- A Maria é bonita e inteligente.

Mary güzel ve akıllıdır.

- Eu deveria ter ouvido Maria.
- Eu devia ter ouvido Maria.

Mary'yi dinlemeliydim.

- Maria gosta muito de falar.
- Maria gosta realmente de falar.

Mary gerçekten konuşmayı seviyor.

- Tom está rindo de Maria.
- Tom está mangando de Maria.

Tom, Mary'ye gülüyor.

- Tom teve de esperar Maria.
- Tom teve que esperar Maria.

Tom Mary'yi beklemek zorunda kaldı.

- Maria foi expulsa da escola.
- Maria foi expulsa do colégio.

Mary okuldan kovuldu.

- Tom sussurrou algo a Maria.
- Tom cochichou algo a Maria.

Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı.

- Tom tem medo de Maria.
- Tom tem medo da Maria.

Tom, Mary'den korkuyor.

- Tom não gostou de Maria.
- Tom não gostava de Maria.

Tom, Mary'den hoşlanmıyordu.

- Maria é uma mulher paciente.
- Maria é uma mulher resignada.

- Mary hasta bir kadındır.
- Mary sabırlı bir kadındır.

- Maria quer morrer dormindo.
- Maria quer morrer durante o sono.

Maria uykuda ölmek ister.

- Maria não lavou os cabelos.
- Maria não lavou seus cabelos.

- Mary saçını yıkamadı.
- Mary saçlarını yıkamadı.

Maria não tem autoestima.

Mary'nin hiç özsaygısı yok.

Maria sabe falar japonês.

- Mary Japonca konuşabiliyor.
- Mary Japonca konuşabilir.

Tom terminou com Maria.

Tom, Mary ile ayrıldı.