Translation of "Menina" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Menina" in a sentence and their turkish translations:

Linda menina!

Uslu kız!

Linda menina.

Uslu kız.

- Eu conheço esta menina.
- Eu conheço a menina.

Kızı tanıyorum.

É uma menina.

Bu bir kız.

Que menina bonitinha!

Ne sevimli bir kız!

Que menina má!

Ne kötü bir kız!

- Um menino ou uma menina?
- É menino ou menina?

O, bir erkek mi yoksa bir kız mı?

- Eu não sou menina.
- Eu não sou uma menina.

Ben küçük bir kız değilim.

Eu conheço essa menina.

O kızı tanıyorum.

Ela é uma menina.

O bir kız.

A menina está pulando.

Kız atlıyor.

Você parece uma menina.

Sen bir kıza benziyorsun.

A menina é feia.

Kız çirkin.

A menina está escrevendo.

Kız yazıyor.

A menina é irlandesa.

Kız İrlandalı.

Tom parece uma menina.

- Tom bir kız gibi görünüyor.
- Tom bir kız gibi gözüküyor.
- Tom bir kıza benziyor.

Quem era aquela menina?

O kız kimdi?

Nós amamos aquela menina.

O kızı seviyoruz.

Quem é aquela menina?

O kız kimdir?

É uma menina bonita.

O güzel bir kız.

Eu não sou menina.

Ben küçük kız değilim.

- Você é uma menina de sorte.
- Tu és uma menina de sorte.

Sen şanslı bir kızsın.

A menina sorriu para mim.

Kız bana gülümsedi.

Ele adotou essa pequena menina.

Bu küçük kızı evlat edindi.

Ela é uma menina glamurosa.

O büyüleyici bir kız.

Você é uma menina simpática.

Sen güzel bir kızsın.

A menina soltou o pássaro.

Kız kuşu serbest bıraktı.

O menino beijou a menina.

Oğlan kızı öptü.

A menina quebrou a janela.

Kız camı kırdı.

A menina começou a soluçar.

Kız hıçkırarak ağlamaya başladı.

Onde está a menina nova?

Yeni kız nerede?

Leanne é uma menina adorável.

Leanne güzel bir kız.

Júlia é uma boa menina.

Julia iyi bir kız.

Tom não é uma menina.

Tom bir kız değil.

Ouvi a menina pedindo socorro.

Ben, kızın yardım için ağladığını duydum.

Esta menina tem poderes especiais.

Bu kızın özel güçleri var.

Uma menina irlandesa está escrevendo.

İrlandalı bir kız yazıyor.

A menina vê o menino.

Kız erkeği görüyor.

Ela é uma bela menina.

O, güzel bir kızdır.

Você é uma menina interessante.

Sen ilginç bir kızsın.

Ele sorriu para a menina.

O, kıza gülümsedi.

Eu estou vendo uma menina.

Ben bir kız görüyorum.

A menina gosta do cão.

Kız köpekten hoşlanıyor.

Quem é aquela menina bonita?

O güzel kız kim?

Ela é uma menina obstinada.

O inatçı bir kızdır.

Já encontrei aquela menina antes.

- Daha önce o kızla karşılaştım.
- O kızı daha önce gördüm.

Você é uma menina má.

Sen kötü bir kızsın.

Mary é uma menina ambiciosa.

- Mary, hırslı bir kızdır.
- Mary hırslı bir kız.

Ela é uma menina inteligente.

O zeki bir kız.

A menina está tomando chá.

Kız çay içiyor.

- Esta menina se parece com a mãe.
- Essa menina se parece com a mãe.

- O kız, annesine benziyor.
- Kız annesine benzemektedir.

- A menina não sabe como fazê-lo.
- A menina não sabe como fazer isso.

Kız bunu nasıl yapacağını bilmiyor.

Ela é um anjo de menina.

O, melek gibi bir kız.

Há uma menina nova na escola.

Okulda yeni bir kız var.

Ela é uma menina boa mesmo.

O gerçekten iyi bir kız.

Uma menina chorando abriu a porta.

Ağlayan bir kız kapıyı açtı.

A menina vai para a escola.

- Kız okula gidiyor.
- Kız okula gider.

A menina comprou leite na feira.

Kız, marketten süt satın aldı.

Você é uma menina de sorte.

Şanslı bir kızsın.

A menina bebe suco de laranja.

Kız portakal suyu içiyor.

Esta menina fala inglês e alemão.

Bu kız İngilizce ve Almanca konuşur.

Eu me apaixonei por ti, menina.

Ben sana aşığım kızım.

Mary é uma menina muito tímida.

Mary çok utangaç bir kız.

A jovem menina abraçou o Tom.

Genç kız Tom'a sarıldı.

O pai da menina é médico.

Kızın babası bir doktor.

A menina está com muita fome.

Kız gerçekten aç.

Ela é a menina mais bonita.

O en sevimli kız.

Este bebê é menino ou menina?

Bu bebek bir erkek mi yoksa bir kız mı?

A menina está bebendo chá agora.

Kız şu an çay içiyor.

Mary é uma menina muito linda.

Mary çok güzel bir kızdır.

A menina adotada é do Panamá.

Evlat edinilen kız Panamalıdır.

A menina está lavando a louça.

Kız bulaşıkları yıkıyor.

Vi a menina nadando no rio.

- Nehirde yüzen kızı gördüm.
- Kızın nehirde yüzdüğünü gördüm.

Vi uma menina de cabelo longo.

Uzun saçlı bir kız gördüm.

- A menina teve medo de saltar do telhado.
- A menina teve medo de pular do telhado.

Kız çatıdan aşağıya atlamaya korkuyordu.

A menina ainda acredita em Papai Noel.

Kız hâlâ Noel Baba'ya inanmaktadır.

A menina soltou os passarinhos da gaiola.

Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.

O cachorro salvou a vida da menina.

Köpek kızın hayatını kurtardı.

Sim, ela era uma menina muito tímida.

Evet. O çok utangaç bir kızdı.

Não consigo não ter pena da menina.

Kız için üzülmemek elimde değil.

Essa menina não sabe andar de bicicleta.

Şu kız bisiklet süremiyor.

Tom e sua esposa adotaram uma menina.

Tom ve karısı bir kız evlat edindiler.

Mal posso esperar para conhecer essa menina.

Bu kızla tanışmak için sabırsızlanıyorum.

Eu sou uma menina de onze anos.

Ben 11 yaşında bir kızım.

Você é uma menina o um menino?

Kız mısın yoksa oğlan mısın?

Eu me apaixonei por ti, doce menina.

- Ben seni seviyorum , ah tatlı kız .
- Ben sana aşığım , ah tatlı kız .

Eu conheço aquela menina de algum lugar.

Ben şu kızı bir yerden tanıyorum.

Mary é a menina dos meus sonhos.

Mary hayallerimin kızıdır.

A mulher deu à luz uma menina.

Kadın bir kız bebek dünyaya getirdi.

Ele tem dois meninos e uma menina.

Onun iki oğlu ve bir kızı var.

Você fica parecendo uma menina nesse vestido.

- O elbisenin içinde küçük bir kıza benziyorsun.
- O elbisenin içinde küçük bir kız gibi görünüyorsun.

Você tem um menino ou uma menina?

Çocuğunuz oğlan mı yoksa kız mı?

A pobre menina olhou para o céu.

Yoksul kız gökyüzüne baktı.

A menina foi pra floresta procurar cogumelos.

Kız mantar aramak için ormana gitti.