Examples of using "Ouviu" in a sentence and their turkish translations:
Duyuyor musunuz?
O bir gürültü duydu.
- Beni duydun mu?
- Duydun mu beni?
Kimse bir şey duymadı.
Biri beni duydu mu?
Tom dikkatlice dinledi.
Bir vurma sesi duydun mu?
Hey, onu işittin mi?
O, ayak sesleri duydu.
Tom Mary'nin şarkı söylediğini asla duymadı.
Yanlış duymadınız
Onun şarkı söylemesini duydu.
Tom alarmı duydu.
Sizin şirketin ihaleyi kazandığını duydun mu?
Tom Mary'nin çığlık attığını duydu.
Biri bir şey duydu mu?
Çok küçük bir ses duydu.
Herhangi bir şey işittin mi?
Tom sesi duydu.
Tom gürültüyü duydu.
Ne duydun?
Gürültüyü duydun mu?
Tom bir ses duydu.
O gürültüyü duydu.
Tanrı bizim dualarımızı duydu.
Tanrı dualarımı duydu.
- Tom, Mary'yi duymadı.
- Tom, Mary'yi işitmedi.
Zili duydun mu?
Haberi duydun mu?
Onun çığlık attığını duydu.
O, onun çığlığını duydu.
Tom, Mary'nin ağladığını duydu.
Tom kurtların ulumalarını duydu.
Leyla silah seslerini duydu.
Leyla bir motor duydu.
O sesi duydu.
Hiç oğlundan haber aldın mı?
Bir yardım çağrısı duydu.
Tom, Mary'nin esnediğini duyduğunu söyledi.
Hiç böyle bir hikaye duydun mu?
Hiç onun şarkı söylediğini duydun mu?
Ondan hiç haber aldın mı?
Bunun hakkında ne zaman duydun?
Onun İngilizce konuştuğunu duydun mu?
Tom silah sesleri duyduğunu söyledi.
Kimse kapı zilini duymadı.
Onu duydun mu?
- Tom'un şarkı söylediğini hiç duydun mu?
- Hiç Tom'un şarkı söylediğini duydun mu?
Tom bir şey duymadı.
Tom bir dakika boyunca dinledi.
Tom bir kaset dinledi.
Zili duymadın mı?
Tom bazı atışlar duydu.
Tom bunu Mary'den duydu.
Tom'un bağırmasını duymadın mı?
Tom arkasından ayak sesleri duydu.
Kazayı duydun mu?
Bu sözcüğü hiç duydun mu?
İngiliz, bu son soruyu duyunca kulaklarına inanamadı.
Tom, Mary'nin ölmüş olduğunu duydu.
Aslanların kükremesini duydunuz mu?
Sen hiç Nessie'yi duydun mu?
Adınızın çağrıldığını duydunuz mu?
Ricamı nezaketle dinledi.
Birinin kapı zilini çaldığını duydun mu?
- Onu duydun mu?
- Bunu duydun mu?
Hiç bu şarkıyı dinledin mi?
Hiç Esperanto konuşan birini duydun mu?
Tom ayak seslerinin yaklaştığını duydu.
Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.
O sandalyede otururken beni dinledi.
Ne duyduğunuzu bilmiyorum.
Bence beni duydun.
Hiç Fransızca konuşan birini duydun mu?
Ne dediğimi duydun mu sen?
Ne olduğu hakkında duydun mu?
Benden başka hiç kimse onu duymadı.
Kapının açıldığını duydun mu?
Tom, Meryem ve John'un tartıştığını duydu.
Bunu benden duymadın.
Hiç kimsenin onu duymadığına inanamıyorum.
Tom Mary'nin söylediği her şeyi duydu.
Tom muhtemelen seni duymadı.
Tom Mary'nin kapıyı açtığını duydu.
Tom dışarıda bir şey duydu.
Tom, Mary'nin sesini duydu.
Tom bağırdı ama kimse onu duymadı.
Tom'un ne yaptığını duydun mu?
- Ne dediğimizi duydun mu?
- Söylediğimizi duydun mu?
Sen hiç böylesine iyi bir müzik dinledin mi?
Hillary'nin konuşmasını duydunuz mu?
Konuştum ama hiç kimse beni dinlemedi.