Examples of using "Lhe" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ona söyledi.
Ona söyledim.
Mary ona söyledi.
Biz ona söyledik.
O ona söyledi.
O ona söyledi.
Ben ona bir mektup göndereceğime söz verdim.
Ona teşekkür etmelisin.
Ona soru sordular.
Ona söyleyecek misin?
Onlar sana bir iş teklif etti mi?
Onun yüzüne bir tokat attı.
Ona beklemesini söyle.
Ödeyebilir miyim?
Ona itaat etmeyin.
O deneyimden yoksundur.
Kelimeler onu anlatmaya yetersiz kaldı.
Ona hemen yaz!
Ona yazmaya çalıştım.
Ona soracağım.
O, ona bir şey fısıldadı.
Ona zaman verin.
Sana bir özür borçluyum.
Ben ona sormadım.
Sana kim söyledi?
Birisi seni soydu mu?
O ona itaat eder.
O motivasyondan yoksundur.
Sana şans diliyoruz.
O el çantasını çaldırdı.
Sana söz veriyorum.
Sana bir yemek tarifi vereceğim.
Ona bir kitap verdi.
O ona para verdi.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
Ona bir öpücük verdi.
-İş ağır mı? -Çok ağır.
Ama her seferinde elinden kaçtılar.
Sana söylemeyeceğim.
- Ona bir oyuncak verin.
- Ona bir kavırçak ver.
- Ona bir kavırçak verin.
Sana bir mektup gönderdim.
Saat sana uyuyor mu?
Ona 1000 dolar borçluyum.
Sana söylenildiği gibi yap.
Ona on dolar borçluyum.
Ona bir kravat aldım.
Ona süpürgeyle vur!
- Size nasıl teşekkür edebiliriz?
- Sana nasıl teşekkür edebiliriz?
- Sana tekrar teşekkür etmek istiyorum.
- Size tekrar teşekkür etmek istiyorum.
Sana bir şey getirdim.
- Bu sana bir şey öneriyor mu?
- Bu sana bir fikir veriyor mu?
- Tom size öğüt verebilir.
- Tom sana tavsiyede bulunabilir.
Başı ağrıyordu.
Ona hayatımı borçluyum.
Sana ne oldu?
Ona 50.000 yen borçluyum.
Hangi gözün ağrıyor?
Sana kitabı vereceğim.
Sana biraz yiyecek getirdim.
Onu ona kim söyledi?
Sana bunun için borçluyum.
- Ona durmasını söyledim.
- Durmasını söyledim.
O, onu ürpertiyor.
O, ona bir şey fısıldadı.
Sana aynısını diliyorum.
Sana mutluluk getireceğim.
Fadıl sana ne kadar borçlu?
Kimse seni dinlemeyecek.
Doğrudan yüzüne söylemiş.
O, ona Jane olup olmadığını sordu.
Onun derhal başlamasını rica ettim.
Ona bir ders öğretmen gerekiyor.
Nasıl Fransızca konuşulacağını sana kim öğretti?
Ona kim olduğunu sorma.
Seni daha önce uyarmıştım.
Sana ne dediğimi anlıyor musun?
Kabukları soyalım.
ona yardım elini uzatın
Bana birkaç dakika ayırabilir misin?
Ona onu yapmasını rica ettim.
Henüz sana söyleyemem.
Onu azarladı.
- Her şey gönlünüzce olsun.
- Hepinize en iyisini diliyorum.
O onu eliyle götürdü.
Ona ne yaptığını sor.
Biz ona bir saat hediye ettik.
Ona iyi bir fikir geldi.
Sana bir içki hazırlayabilir miyim?
Ondan hiçbir şey istemedim.
Ona yardım etmesini söyle.
Güzel hediye için ona teşekkür ettim.
Ona huzurlu bir emeklilik diliyorum.
- Sana yardım edeceğim.
- Size yardım edeceğim.
Bunu nasıl yapacağını ona göster.